Dünya an itibariyle fiziki savaşın dışına çıkıp psikolojik harp yaşamaya başladı. Psikolojik harpta doğruları yok edip birilerini haklı çıkarma gayreti var. Bunun en belirgin özelliğini hem Gazze’de hem de son olarak yayınlanmaya hazırlanılan Kıbrıs’la ilgili Famagusta filminde görebilirsiniz. Birleşmiş Milletlerin 1955’den çıkarmaya kadar yani 1974’e kadar yaptığı inceleme dosyalarında Kıbrıs Türklerinin ne kadar zulüm gördüğünü belgelemesine rağmen bu tür bir dizide Türk askerlerinin hedef alınması kabul etmiyoruz. Bu yanlıştan acilen dönülmesini istiyoruz.
Son yıllarda Psikolojik Harp yaşıyoruz. Gazze’de yaşanan savaşın veya katliamların üzerini kapatma adına yapılanların haddi hesabı yok.
Bu bir Psikoljik Harp deyip geçmeyin.
İçinde algı yönetimi ve en başta ekonomik krizler var.
İnsanları veya ülkeleri yola getirme adına geliştirilen bir savaş tekniği…
Bununla ilgili onlarca kitap veya yazı var.
Bunu en iyi Amerika büyük kayıplar verdiği Vietnam Savaşı sonrası yapmıştı.
Büyük kayıplar verdiği Vietnam Savaşı’ndan mağlup ayrılan Amerika , insanlığın gözünde veya yeni nesile inandıracağı bir meta oluşturmak için Rambo modelini oluşturmuş ve sinema filmiyle sahada yapamadığını masada yapmaya çalışmıştı.
Şimdi sokağa çıkın ve genç nesile sorun Vietnam Savaşı’nı kim kazandı diye…
Gençler, Rambo’dan dolayı Amerika diye cevap verecektir.
Algı yönetimi için bu gerekli…
Zaten fiziki savaşlarda da algıyı iyi yönetemiyorsanız, ne kadar askeri güç ve silah olarak üstün olsanızda sonuca gidemezsiniz…
Bugün bunu Gazze’de yaşıyoruz.
İnsanlık, İsrail’in katliam yaptığını düşünüyor.
Bunu telafi etmek adına Netenyahu bazı girişimler yapıyor ancak nafile…
Gelinen noktada Gazze’deki zalimliği ve zülmü dünyaya anlatan tek ülkeyiz…
Burada psikolojik harpı çok iyi yönettik.
Ancak bir hamle geldi.
Basit ama karşısında ne çıkarsa babında bir adım atılmaya çalışılıyor…
“Bizi diziyle dizayn mı etmeye çalışıyorlar” diye sormadan geçemiyorum.
Amerika menşeili bir filim şirketinin Yunanistan asıllı bir yapımı Eylül sonuna doğru yayına alacağı haberleri hepimizi üzdü.
“Yanlış! Çünkü; üzerimize suç atılıyor” diye bağırmaya başladık.
Doğrusu da bu…
Yunanistan yapımlı Famagusta adlı filimde Türk askeri hedef alınıyor.
Oysaki Birleşmiş Milletlerin arşivinde Kıbrıs’ta yapılan zulümlerle ilgili binlerce bilgi ve belge var.
Hemide 1955’ten tutun, harekatın yapıldığı 1974 yılına kadar binlerce dosya var.
O belgelerde sabittir.
Hiçbir Türk askeri zulüm yapmamıştır,
aksine Kıbrıs’ta Türkler zulüm görmüştür.
Bu gerçeği örtmek ve biz Gazze’deki zulme yüklenirken böyle karşı manidar bir adım atılmasının bir başka anlamı ve ifade şekli yoktur.
Türkiye ve Türkler her daim doğruyu söylemeye devam edecektir.
Tarihte de bu böyle olmuştur.
Zulüm yapanı masum, masumu zalim gösterme gayreti hiçbir zaman işe yaramamıştır.
Bu nedenle Famagusta filminin acilen yayınlanma kararından vazgeçilmesini bekliyoruz.
Büyük devlet olmak büyüklükle olur!