Şayet sizler bir takım işleri tek başınıza başarmış ve bir şekilde bir yerlerde varoluş sergilemişseniz, inanın bana o kadar çok düşmanınız olur ki, şaşırıp kalırsınız. Ben yapamadım, o nasıl yaptı kafasını yaşamaya başlar kalbi kötü insanlar!
Merhabanız yoktur, sizi tanımaz bilmez ama kıskanır,hasetlenir. Sizi tanır ve sizin yaptıklarınızı yapmak ister yapamaz hasetlenir, bir adım öteye gitmenizi istemez. Bu karınsızlıkta olan insan sayısı son zamanlarda o kadar çoğaldı ki, anlatamam! Hayır dilemezsen komşuna,hayır gelmez ki başına bre gafil...
Hele de benim gibi bazıları için adınız yetiyorsa vay halinize! Benim adımı duyan kıskançlıktan deliye dönüyor. Ben neymişim be, kendimle gurur duyuyorum. Benimle dertleri ne anlamış değilim ama, başarılarım ve yaptığım işlerle, piyasada var olma çabası içinde olanlardan çok daha fazla ön planda olduğum için beni kıskanmalarına da hak veriyorum doğrusu! Belkide tüm çabaları benim gibi olmak isteyip, olamadıkları içindir, bilemiyorum. Bir şeyleri başarmak ve birilerini kıskançlıktan deliye döndürmek beni o kadar mutlu ediyor ki anlatamam. Keyfim yerine geliyor.
Ben var oldukça, onların hasetinden yok olup gidişini izlerken ayrı bir mutluluk içine giriyorum.
Ne kadar uğraşsalarda benim gibi olamayacak olmaları da onlar için üzücü yazık onlara... Şimdi bu yazıyı okuyanlar bana "narsist, ukala, kibirli, kendini beğenmiş" diyecekler, herkes dilediğini söylemekte özgürdür,diyebilir. Ben açık,net ve doğal bir insanım, bu zamana kadar yazılarımı takip eden değerli dostlarım ile beni üzen her konuda dertleşen, mutluluğumda da sevincimi paylaşan biriyim, beni bilen bilir zaten! Bilmeyen de kendisi bilir, kimseye kendimi anlatamam!
Bakışından, duruşundan, tavırlarından kişilerin bana olan duygularını hemen çözerim. Yıllarca insanlarla iç içe olduğum için görür görmez notunu veririm ve şu ana kadar da hislerimde hiç yanılmadım. Benim elektrik alamadığım, sevmediğim kişi beni sevmez. Sevmesini de beklemem zaten. Mümkün olduğunca art niyet sezinlediğim kişilerden uzak dururum.
Ve şunu çok iyi bilirim ki, özür dilerim kaba bir tabir olacak ama, bunu mutlaka yazmam lazım, "arkasından kırk it havlamayan kurt kurt değildir" sözüm meclisten dışarı, bana baya bir havlayan var, şu sıralar! Demek ki doğru yoldayım, bu şekilde ilerlemeye devam edeceğim. İtin ürdüğü her yerde kervan yürümeye devam eder.
Üzerine vazife olanda konuşuyor, olmayanda... Varlığından bile haberim olmayan insanlar, hakkımda kendisini söz sahibi zannediyor. Ben kimsenin yüzüne diyemeyeceğim sözü arkasından konuşmam, keşke sizde de az biraz bir yürek olsa da, karşıma çıkıp, o kirli kalbinizin nefretini, o iğrenç diliniz ile yüzüme karşı konuşabilseniz ama, nerdeeeee sizde o cesaret. Siz anca arkamdan konuşarak kendinizi mutlu edebilirsiniz. Yüzüme konuşmaya yürek isterim. Münafıklık kötü bir hastalık ve büyük günahlardandır bence bu hastalıktan bir an önce kurtulun...
Amaaaan Allah hepinize kalbinizin renginde bir hayat versin. Sizin sayenizde hiç günahım kalmayacak, para versem günahımı almazsınız ama, söz konusu hasetlik olunca maşallah hiç sınır tanımıyorsunuz. Ama bir şey söyleyim mi? Siz benimle uğraştıkça bana daha çok güç veriyor ve azimlendiriyorsunuz. Allah yâr ise, kim sana dünyayı dar edebilir?
Bu nedenle kuyumu kazan, bir adım öteye gitmemi istemeyen, hasetlik, fesatlık, kıskançlık yapan, adımı duyunca nasıl çamur atacağını şaşıran herkese çok teşekkür ediyorum. Ben sizlerin sayesinde, başarılarıma yenilerini ekleyip, gücüme güç katıyorum. İyi ki varsınız. Bu şekilde devam edin, seviyorum sizi düşmanlarım, çok yaşayın emi... Beni güldürüyorsunuz ve sizi böyle fesat gördükçe de gülmeye devam edeceğim. Saygıyla!
Günün Sözü;
Gülmekten , sevmekten ve dua etmekten asla vazgeçme! Çünkü gülerken çirkinleşen bir dudak, severken katılaşan bir yürek ve dua ederken kötüleşen bir beyin yoktur. Kalbinizi kirinden arındır...
