Bangır bangır 'geliyorum!" dedi...
Geldi!
Kasıp kavurdu ortalığı!
Temeli, yapısı bozuk binalarda tabir-i caizse taş taş üzerinde bırakmadı!
Bilim insanları adeta bas bas bağırdı yıllar hatta aylar öncesinde yeniden...
"Büyük afet yakında, kapımızda!" dediler. Yaptıkları bilimsel açıklamaları ,uyarıları havada asılı kaldı!
Konuştukları ile kaldılar!
Ne bir bakanlık, ne bir yönetim, ne bir kurum hiç biri kulak vermedi bu serzenişlere...!
İlla ki alınabilecek tedbirler vardı, belki de uygulanabilecek planlar!
Evet gümbür gümbür geldi!
Binlerce binada binlerce aile yok oldu, onbinlerce can yitip gitti toprak yığınlarınn altında!
Evet toprak yığınlarının altında!
İmar affı, denetim eksikliği, göz yumulan usulsüzlükler ve netice de yitip giden onbinlerce can!
Hayatlar, hayaller yarım kaldı hatta yok oldu!
Varılan sonuç ise hep aynı, geçmişten bugüne değişen tek şey; yıkılan bölge, sönen ocakların sayısı oldu!
Yani tarih tekerrürden ibaret yerini aldı!
Ülkenin coğrafi konumu, jeofizik şartları bilindiği halde geçmişte ve hatta yakın tarihte yaşanılan afetlerden zerre ders alınmadan bu günlere gelindi!
Jeoloji mühendisleri, inşaat mühendislerinin yaptırımlarının yerini; Cebinde parası olan ve iki aylık kursla denetim uzmanlığı belgesi alan ilkokul mezunu müteahhitler yapar olunca; 4 katlı bina ruhsatına kaçak 3 kat daha fazla çıkılan yapılar; çimentosu olmayan harç, kullanılan deniz kumu, çalınan demir, yumulan gözler, vicdansızlık, denetimsizlik, ahlaksızlıkla neticelenen beton yığınlarına; kurban verilen nice canlarımız oldu!
21.yy da, yıl olmuş 2023 sözüm ona gelişmiş bir ülke niteliği taşıyan biz; yine onbinlerce can kaybettik!
Kimse gelişmişlikten bahsetmesin şu saatten sonra!
Müslüman bir toplumuz, kadere inanıyoruz eyvAllah ama bu ihmalin altında bu yaşadıklarımız; bozuk düzenin getirdiği kaderimiz olmamalı!
Ben de bu depremde tuzla buz olmuş enkazların altında onlarca aile ferdimi kaybettim. Acı senin benim değil, bu acı ülkece hepimizin acısı...
Böyle çarpıklıklar devam ettiği sürece yarınlarda da başımıza gelecek kaçınılmaz acı!
Sözüm ona insanlar;
Çok para kazanma hırsı ile çarpan kalplerinizi vicdanla, adaletle yıkayın artık!
Yıkayın ki daha vicdanlı yüreklerde, onbinlerin yitip gitmediği sağlam yarınlar inşa edebilin!
Yıkılan binalarla birlikte yitirilmiş insanlığı kazanmanın bedeli ağır olsa da bundan sonrası için herşey; vicdan, adalet sahibi imarından, denetimine, müteahhitinden, uzmanına, üreticisinden, ustasına yetki ve yaptırım sahibi bireysel ve kurumsal tüm sorumluluk sahibi herkeste...!
Bu usulsüzlüklerin getirdiği acılar yeter artık!
Ocaklar sönmesin, hayatlar tükenmesin, hayaller yarım kalmasın!
Dünya da eşi benzeri olmayan güzel vatanım böyle acı sabahlara uyanmasın!
Bu ayaz gecelerde yangını yaşamasın!
Adaletin, düzenin tecelli edeceği yarınlarda; güvenle, sağlıkla, huzurla yaşayalım!
Yıkılan binaların telafisi elbette ki mümkün fakat yok olan onca canı tekrar geri getirebilir misiniz!?
Aslaa!
Ama bundan sonra can kayıplarının yaşanmaması için yapılabilecek çok şey olduğuna inanıyorum!
Böylesi bir deprem kuşağı ülkesinde;
gerekli tedbirlerin alınarak can kayıplarının yaşanmamasını temenni ediyor,
Vefat edenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Geçmiş olsun güzel ülkem!
Güzel , aydınlık günlere uyanmak dileği ile...
