Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; ben sosyolog, aile damışmanı ya da psikolog değilim. Ahkam kesmek, bilir kişi edalarında yazmak ise asla haddim değil. Günümüz çoğu ebeveynin ortak sorununu dönem dönem yaşayan bir anne olarak deneye, yanıla doğruyu bulmaya çalıştıklarımla, deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Profesyonel destek almak tabi ki çok önemli fakat çocuklarımız tam da bu dönemlerde bir benlik, kendini kabul ettirme savaşında olduğu için profesyonel destekten utanıp, kaçıp, ret edebilirler. Bu durumda aileye neler düşüyor bunlardan bahsedeceğiz.
Aile içinde ki sorunu çocuğu tanıyarak, ne yapıp, nasıl yaklaşacağımızı tespit ederek çözeceğiz.
18 ,16 ve 5 yaşında kız ve erkek çocukları olan bir anne olarak dönem dönem çoğu ebeveyn gibi farklı zorlukları bizlerde yaşadık. Bizler çocuklarımıza aynı yaklaşımı gösterip, aynı düzen içinde bir takım olguları kazandırmaya çalışsak da her biri birbirinden bağımsız karakter ve yapıya sahip oldukları için aynı sonucu maalesef ki alamadığımız durumlar oldu.
Bu durumda yapmamız gereken; çocuğun ne istediğini, nasıl bir karaktere sahip olduğunu çok iyi analiz ederek, ona büyük bir özveri ile yaklaşmaya çalışmak!
Temel ihtiyaçlarını karşılamak dışında onu her anlamda kazanmak ve topluma kazandırmaya çalışmak adına yaklaşımlarda bulunmak!
Çocuk; huzurlu, mutlu, birbirine saygı duyan bireylerin oluşturduğu aile ortamında sağlıklı bir psikoloji ile büyümüş olsa da belli bir dönemden sonra kendi benliğini arama ve kendini kabul ettirme dönemlerine girecektir. Azınlık bir kesim bu dönemi rahat ve kolay atlatmış olsa da çoğunluk bir kısım bu süreçte büyük sıkıntılar yaşayacaktır. İşte bu durumda nasıl bir yol izlemek gerekir, burada ebeveyne düşen sorumluluklar nelerdir? Çevremde ki örnekler ve kendi deneyimlerimi baz alarak bunlardan bahsedelim.
Çocuğun kendini kabul ettirme, dışarıya merak ve yöneliminin olduğunu söylemiştik. İşte bu dönem o kadar zor ki yanlış yaklaşım; çocuğu tamamen uzaklaştırma durumunuzu doğurabilir!Demiştik ya en zor süreç bu diye... Öncelikle size duyulması gereken saygıyı fark ettirmek koşulu gerekli fakat katı, sürekli baskılayıcı ve yaptırımlar uygulayan bir ebeveyn olmaktan kaçınmanız gerekiyor. Çünkü dışarıya meraklı hale gelen çocuk; aile korkusu ve sürekli baskı sebebiyle yaptığı birçok şeyi gizlemeye çalışacaktır. Bu da beraberinde çocuğun hata üzerine hata yapmasına sebep olur. Çocuğunuzla ebeveyn kimliğinizi koruyarak; iyi bir arkadaş olmaya çalışmanız gerekir. Sizinle sorunlarını rahatça konuşabilmeli, yaptığı hatalarda çözüm için size başvurabilmeli, yaşadığı sorunları çok rahat paylaşabilmeli ki olası sorunlarda çözüm sonucuna rahat varılabilsin! Karşısında sürekli yaptırımlar uygulayan bir aile olduğunu gören çocuk; huzuru, paylaşımı dışarıda arayacak, birçok şeyi kızılacak korkusu ile gizleyecek ve sorunlarına çözüm bulamayacağı için çok yanlış işlere bulaşacaktır! Siz öğrendiğiniz de ise çok geç olabileceği ihtimalini düşünüp bu tutumdan olabildiğince uzaklaşmanız gerekir! Onu bir müddet uzaktan gözlemleyin, her durumda müdahil olmayın, yanınızda kısmen rahat olmasını sağlayın. Onun sınırlarına saygı duyun! Bu size saygı duymasını ve biraz daha şeffaf olmasını sağlayacaktır. Bu da gözlem olasılığınızı artırır!
Çocuğunuzla konuşmayı asla ihmal etmeyin, her fırsatta ona özel zaman ayırın! Onun konuşmasına müsade edin, düşünce ve konuşmalarını her ne kadar tasvip etmesenizde cümlesini sonuna kadar dinleyin. Bunu yapmadığınız taktirde kendini değersiz hissedecek ve paylaşımı dışarıda arayacaktır. Belki de bu değersizlik hissi olumsuz koşullara itecektir! Çocuğunuzun size daha şeffaf olmasını istiyorsanız; arada ki seti kısmen kaldırıp size karşı rahat olmasını sağlamanız gerekir!
Bakın benim çocuklarıma sürekli söyleyerek rahat olmalarını sağladığım birşey var ve bunu sık sık söyler telkinlerde bulunurum!
Dediğim şey şu;
"Bak annecim baban ve ben sizi koşulsuz şartsız çok seviyoruz, asla kötü bir durumda olmanızı istemediğimiz gibi sizinle ilgili yapılması gereken her şeyde ise her daim yanıbaşınızdayız. Nihayetinde insanız. isteyerek ya da istemeden de olsa birçok şeyi yaşayabiliriz. Durum ve şartlar her ne olursa olsun lütfen bizden hiç birşeyi gizlemeyin, çünkü sizi korumak adına söylediğimiz sözler bazen sert de olsa yine yanacak, üzülecek ve sizi bulunduğunuz durumdan kurtarmaya çalışacak olan yine biziz, bizim kıymetlimizsiniz!"
Çocuğa değerli olduğunu yürekten hissettimeniz ve size sonsuz güvenmesini sağlamanız bu hususta çok önemli. Bir öyle bir böyle davranarak tutarsız olmamanız gerekir.
Bu güveni ve samimiyeti verdiğinizde gerçekten de doğru yaklaşımın güzel sonuçlarını alacaksınız! Ne kadar sert iseniz karşınızda daha da dikleşen bir çocuk görmeniz muhtemel olacaktır! Bu sebeple çocuğunuzu çok iyi gözlemlemeniz, çok iyi tanımaya çalışmanız gerekmektedir!
Bizler bir dönemin
bakışlar ile korkutulan, yine ne diyecekler ise bakışları ile anlatan, sürekli kuralcı, kısıtlayan ebeveynlerin çocukları olarak büyüdük. Buna rağmen itaatkar çocuklardık. Yalnız unutulmamalı ki o dönem o devir ile içinde bulunduğumuz şimdi ki şart ve koşullar birbirinden çok daha farklı.
Zaman; günümüz şartları ve durumlarına göre hareket etmemizi gerektiriyor!
Şunu unutmayalım ki aile faktörü çocuğun şekil almasında ki en önemli etkendir!
Huzurlu bir ev ortamı, kıymet veren, yaklaşımı güzel, bilinçli ebeveynler; sağlıklı bireylerin oluşmasının başlıca mimarıdır!
Bu yazdıklarımdan yola çıkarak nasıl bir ebeveyn olduğumuz kanaatine varmış olabildiğinizi ümit ediyorum.
Bu bahsettiklerimiz dışında gerçekten işin içinden çıkılamayacak bir hal yaşıyor iseniz tıbbi ve psikolojik destek almaktan lütfen çekinmeyin!
İnsanlığa armağan olan çocuklarımızı kazanmak hepimizin boynunun borcu...
Aydın, ahlaki ve insani değerlerin farkında, bilinçli bir neslin süregelmesi dileklerimle...
Esen kalın!