Furkan Yılmaz ALTUNÖZ
1 Mayıs üzerine tarihi çok şeyler yazıldı ve söylendi. İşçi bayramı denildi. Emek bayramı denildi. Yerel ve küresel anlamda tüm işçilerin sahiplendiği bir gün veya bayram! Olabildi mi? Hayır tüm işçiler sahiplenmedi ve hepsinin bayramı da olamadı.
1 Mayıs kaynağını 1 Mayıs 1886 yılı Amerika’da tekstil iççilerinin eylemlerine borçlu olsa da kendisine yüklenilen anlam çerçevesinde sosyalizm veya komünizmin ibadet günüdür. Marksist ideolojinin tüm yönleriyle kendisini ifade etmeye çalıştığı bir gündür: 1 Mayıs.
1 Mayıs sahipleri tarafından hep şiddet içerikli olarak görselleştirilmiş ve pratiğe indirilmiştir. İşçinin sorunlarının bilgi, Sosyoloji, üretim ve sorunların çözüm günü teması yerine çatışmacı, sermaye ve otorite düşmanlığı çerçevesinde bir gün olarak değerlendirilmiştir.
1 Mayısın sahipleri proletarya değildir. İşçiler değildir. Emekçiler değildir. Köylüler değildir. Alın teri ve gözyaşı sahipleri değildir. 1 Mayıs’ın sahipleri egemenlerdir, politbüro üyelerdir. Parti sekreterleridir. Şeflerdir. Parti üyeleridir. Ama asla iççiler değildir. 1 Mayıs işçilerin omuzlarına ve onurlarına basılarak egemenlerin daha da boylarının uzadığı bir gündür.
Sözde proletarya ülkesi olan ve temellerini alın teri üzerine atan: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler birliği (SSCB) yani şimdiki Rusya 1917 yılında Çarlık Rus imparatorluk üzerine kurulmuş sosyalist/komünist bir ülkedir. 1991 yılında ise yeryüzü sahnesinden tarihin çöplüğüne atılmış proletarya/sosyalist bir ülkedir. 1917-1991 yılları arasında işçilerin söz sahipliğinden ve sendikaların yönetimde varoluşundan kim söz edebilir? Bir başka ifadeyle başta sosyalist ülkeler olmak üzere işçi felsefesinin yönettiği bir ülke söz konusu mudur? Tabi ki hayır.
İşçilerin en çok yok sayıldığı ülkeler sosyalist ülkeler olmuştur. Sonra da kapitalist ülkeler olmuştur. 1 Mayıs sosyalizmin ibadet günüdür ve politbüro üyelerinin çalışanın sırtına ve onuruna basarak egemenliğini perçinleştirdiği bir günün bayramıdır. O halde 1 Mayıs kutlamaları ne ifade ediyor? 1 Mayıs iççi ve emek bayramının adı 1 Mayıs Timsahlar bayramı olarak değişse mi?
Hani “Timsah gözyaşı” diye bir deyim var. Etimolojik kökeni günümüzden yaklaşık 1.700 yıl öncesine dayanan bu ifade, timsahların avlarını yerken gözyaşı dökerek sahte bir suçluluk ya da keder gösterisinde bulunduklarını varsayar. 1 Mayıs Timsahlar bayramı.
Şimdi. Küresel anlamda alın teri sömürüsü bütün hızıyla devam ederken, sadece çalışanların değil insanlığın elinden şeref ve haysiyetleri alınırken, en kutsal olan yaşam hakkı başta Gazze olmak üzere insan denen varlığa çok görülürken: 1 Mayıs Bayramı kutlu olsun. Tam bir ironi…
Timsah gözyaşları…
