Enflasyonun alıp başını gittiği bir ekonomi, zam üzerine gelen zamlar, alınan hizmetin iki katı olarak ödenen vergiler...
hepsi şöyle dursun nahoş bir asgari ücret zammı haberinin ardından ekstra gelecek zamların konuşulduğu bir güne,
gün nasıl ayarsa o şekilde aydığı Aralık ayının bir sabahına uyandık hep birlikte...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı sayın Prof.Dr. Vedat Işıkhan'ın 17 bin 2 TL olarak açıkladığı asgari ücret haberini dün aldık malumunuz...
Vatandaş 1 ocak 2024 itibari ile de yürürlüğe girecek olan asgari ücret olarak aldığı maaşını nasıl değerlendireceğinin planlarına başladı bile...
"Anadolu'nun kıyı kesiminde,tam pansiyon bir otelde yılın stresini ve yorgunluğunu atmak için denize mi gitsek yoksa güzel bir kayak merkezine gidip snowboard mı yapsak?" diye de planlar yapmaya başladılar. E tabi bütün yıl çalışıp çabaladılktan sonra tatil yapıp, stres atmak hakları hepimizin hakkı.
İyi bir tatil hepimize iyi gelecek eminim.
Kar tatili mi yaparlar yoksa yaz tatili mi bilinmez ama
onlar bunu düşüne dururken gelin birlikte bir ailenin aylık gelir gider tablosunu kabaca şöyle bir değerlendirelim ne dersiniz?
Derin bir nefes alıp başlıyoruz o halde.
Bu verilen rakamlar kişiye, duruma, bulunan ikamete vs göre ortalama değerlerdir. Bu meblağdan düşük olabileceği gibi çok daha yüksekte olabilir.
Bu hatırlatmadan sonra o giderler neymiş? bakalım.
Ortalama 7 bin TL kira, kışın aylık 2 bin 500 TL fatura ve yakıt giderleri ki kimi evlere göre bu miktar artmakta, çocuk saysıı ve özel durumuna göre eğitim ve sağlık masrafları, kişisel ihtiyaçlar, aylık gıda ki gün de 4 ekmek tüketen bir ailenin aylık ekmek almak için harcayacağı para 780 TL, bir evin tüm eksiklerini azar azar gidermek için harcaması gereken para ortalama 2 bin TL... tabi bu miktar da ailenin gıda , temizlik vb ihtiyaç listesine göre sürekli gelen zam itibari ile sabit kalmayacağı için değişkenlik gösterecektir bunu da hatırlatalım! İşe gitmek için toplu taşıma aracı kullanan bir çalışanın tam bilet kullandığını varsayar isek aylık 676 TL ulaşım ücreti, bozulan bir eşyanın yenilenmesi takdirde giderlerden payını alan taksitler, sağlık harcamaları ve hesapta olmayan tamirat, tadilat vb için ekstra ayrılması gereken bütçe...
Bu harcamaların içerisine eti, tavuğu, kıymayı, balığı hesaplayamadan yoruldum. Az biraz dinleneyim.
Biraz dinlenelim derken;
"hayat" oradan sesleniyor.
-Eyyy İnsanoğlu!
"Okulda matematikten zayıf alan nesil iken bir akademisyen olamadınız belki ama matematik profesörü edasında hesap yapan halk haline getirdim sizi,
Bütün bu çalışmalarım ordinaryüs olabilmeniz adına devam edecek. Kıymetimi bilin!"
Bu hadsiz hayat neler diyor böyle?
"Yıllarını eğitime vermiş, kendilerini bilime ve insanlığa adayıp ışık olmuş akademisyen olarak geleceğe hizmet eden değerli egitimcilerimize minnet duyuyor,
Bilime katkıları için teşekkür ediyoruz. Biliyoruz ki bir profesör kolay yetişip, bir ordinaryüs olunmuyor!"
Yaa işte uzun solukla başlayıp, bir çırpıda anladık ki;
"Bu hayat bize çok şey öğretti."
Öğretiyor öğretmesine de bu devranın böyle gitmemesi gerektiğini de ülke de ki yöneticilerin, ekonomiden sorumlu makamların ona göre düzenlemeler, yaptırımlar getirerek refahın sağlanmasının gerektiği bilinmeli.
Önüne geçilmeyen bazı durumlar varolduğu müddetçe asgari ücrete gelecek zamlar çözüm olmayacaktır.
Neler yoluna girer, yaşam bizlere daha ne öğretir, bizden daha neler alır götürür bilinmez lakin hepimiz bu matemaik terimleri arasında temiz delirdik.
temennimiz;
olumsuz olan her durumun bir an önce düzelmesi yolunda...
Sahi lafımın arasına laf karıştı.
Tatile nereye gidiyorduk?