Hayat bize ne yaşatırsa yaşatsın, karşımıza ne
kadar kötü niyetli insan çıkarırsa çıkarsın, ne kadar canımız acırsa acısın; biz kendimiz olmaktan, şükretmekten ve nefes aldığımız her saniye için mutlu olmaya çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğiz...
Çünkü; kötüler er geç cezasını bulacaklar...
Herkesin yaşattığı herşey günü gelince bir gün kendi sınavı olacak. İlahi adalet var.
Yaşadığımız her şey birer imtihan değil mi? Cennet öyle kolay kazanılmıyor, emek, sabır ve çaba gerektiriyor.
Yaktığı canın, kırdığı kalbin farkında olmayan bir çok zavallı insan topluluğu var etrafımızda. Sadece kendisini düşünen, kendisi için yaşayan. Narsist tipler hep hayatımızdalar ve olmaya da devam edecekler...
''Mutlu olmak için,umudun varsa vazgeçme! Çünkü;hayat her gün yeniden başlar...
Mide denen o aç gözlü uzva iki lokma daha fazla girsin diye, öne arkaya eğilip, sağa sola yalpalamamalı adam dediğin. Hayatta niçin varsın? Var oluş gayen nedir? Bunları sorgulayıp, dik durun ki sizi düşmanınız bile takdir etsin. Bilirsiniz derlerki;Toprak altında düz yatmak için,toprak üstünde dik durmak gerek...
Bu hayatta "Doğruyum diyene, eğrilik eden çok olur." Bu tecrübe ile sabittir.
Bu dünya karaktersiz insanların saltanat sürdüğü bir yerdir. Yalan, dolan, entrika, her türlü ahlak dışı davranışı sergileyenlere bakın, hepsi bir yerlerin başına oturtulmuş. Demek ki bu yalan Dünya'nın düzeni böyle gelmiş, böyle de gidecek görünüyor!
“İnsan, ölümü hatırladığı müddetçe, kötülük yapmayı, can yakmayı,tuzak kurmayı, yalan söylemeyi, hasedi ve kıskançlığı terkeder.”
Günün sözü;
Fil ordusuna karşı duracak iman, inanç ve kararlılık yoksa, Ebabil kuşlarını beklemek ahmaklıktır!