Bir gece hayallerin, anıların, hedeflerin, heveslerin ile uyursun ve senin için o gece gündüze varmaz.
Ölüm haber vermeden ansızın gelir kapını çalar. Bir anda sessizce alır gider seni…
78 artçı sarsıntı! 284 can kaybı! 2.323 yaralı! 1.710 yıkılan bina sayısı, unutulmayacak kara bir gece!
Tarih 06.02.2023 günlerden Pazartesi, saat; 04.20 inanılmaz bir sarsıntı ile uyandık.
Neye uğradığımızı şaşırdık. Korku, panik, ölüm endişesi ile fırladık yataklardan.
Gözümü açtığımda ilk düşündüğüm çocuklarım oldu. Sağa sola tutuna tutuna hemen çocuklarımın odalarına koştum. İkisi de uyanmış, korkmuş, paniklemişti. Kedimin gözleri fal taşı gibi olmuştu, nihayetinde oda bir can taşıyordu. Korkmamak ne mümkündü? Dehşetliydi…
Ölümle yaşam arasında ince bir çizgide kısa sürede olsa gittik geldik.
Yolun sonuna geldik dedik ama daha zamanınız var denildi ve geri döndük.
İbret vericiydi anlayan için, anlamayan için ne yapsan nafile de…
Sanki o an kıyamet kopacak, her şey yerle bir olacak gibiydi.
Hayatım boyunca bu kadar şiddetli bir depreme hiç şahit olmamıştım. Allah bir daha yaşatmasın!
Hemen evin içindeki güvenli olabilecek yerleri kendimize siper ettik ve başladık bildiğimiz tüm duaları okumaya… Yaklaşık 2 dk kadar süren deprem sanki bir asır kadar uzun gelmişti.
Yolun sonumu geldi acaba dedim. Allah’ım tüm İslam âlemini afetlerden esirge koru içinde de bizleri affet ve koru yarabbim diyor, çocuklarımı Allah’a emanet ediyordum.
İlk sarsıntı geçene kadar bekledik durdu, sonra aradan birkaç dakika geçtikten sonra yeniden sarsıntı başladı artçılar, art arda etkisini göstermeye devam ediyordu.
Biraz sakinleştikten sonra komşular yavaş yavaş aşağıya inmeye başladılar. İnen herkes zilimize basıp iniyordu. Herkes telaşlıydı, evini eşyasını hiç düşünmeden geride bırakıp, canı derdine düşmüştü.
Oysa biz o evleri almak için gece gündüz her zorluğa göğüs gerip çalışıp almamış mıydık? Can nasılda tatlıydı değil mi? Her şeyimizi evde bırakıp, çocuklarımızı, kedimizi alıp kendimizi aşağıya zor attık.
Telefonlar kısa süreli çekmedi, bu zaman zarfında ailelerimizden arayanlarda ulaşamayınca telaşlanmalar da yaşandı. Neyse ki telefonlar normale dönünce fazla meşgul etmeden iyi olduğumuzu birbirimize bildirip kapattık. Gece sanki kıyametti, herkes kendi derdine düşmüştü.
Sabaha kadar araç konvoyları oluştu, insanlar kendilerini güvenli bölgelere attı.
Trafik kilitlenmişti, benzinliklerde ki kuyruk metrelerce uzamıştı!
Ortak noktamız evi ocağı her şeyi bir kenara bırakıp, sadece canımızı kurtarmaktı hepimizin telaşı…
2 / 2
Gerçek güç ve kudret sahibi olan Allah’ın onca nimeti verdiği gibi bir anda almaya da gücü yettiğine defalarca kez şahit olduk. Aldığın nefesi bile geri veriyorsun…
Halen ibret almayan ve kendisini kaf dağında görüp, herkese her şeyi yapma hakkına sahip olduğunu düşünenlere, Allah’tan hiç korkmadan can yakanlara, kalp kıranlara, zulüm edenlere verilen en ibretli dersti bu aslında ama dediğim gibi sadece anlayana… Anlamayana ne yapsan nafile!
Hayat başı belli ama sonu belli olmayan gizemli bir yolculuktur.
Bir gün önce hayalleri, hedefleri, yapacak işleri olan ilk belirlemelere göre 284 can, artık bu saydıklarımın hiç birini yapamayacaklardı. Ne acı değil mi? Hepsinin farklı hikâyeleri vardı?
Yarın görüşürüz dediğin ile bugün görüşememek. Ah ah bu ölüm ağızların tadını kaçıran bu ölüm, her zaman hatırımızda kalsa keşke, o zaman emin olun dünyada hiç kötü insan kalmazdı.
Nemrut herkese baş kaldırdı sonu ne oldu? Küçücük bir sineğe yenildi…
Yahu bir depremlik, bir virüslük, bir namazlık saltanatının olduğu bu dünyada paylaşamadığın nedir?
Neyin telaşındasın? Giderken kim ne götürdü de sen ne götüreceksin?
Bugün varsın yaşadın, peki ya yarın?
Önünde yarın olmayacağın bir dünya için kırıp, dökmeye, üzüp, incitmeye gerek var mı?
Her bölgeden deprem bölgelerine akın akın yardımlar ulaşmaya başladı. Tüm Türkiye göçük altında kalan canlarımızı kurtarmak için seferber oldu, tek yürek oldu! Allah bu soğuk kış gününde yardım için canını hiçe sayarak koşup giden herkesten razı olsun. Rabbim kolaylıklar versin…
Depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acilen şifalar diliyorum. Rabbim güzel Türkiye’mi doğal afetlerden, üzerindeki kara bulutlardan iyilerin yüzü, suyu hürmetine esirgesin, korusun. Allah bir daha yaşatmasın… Geçmiş olsun benim güzel yurdum, Türkiye’m… Saygıyla…
Günün Sözü;
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun da dediği gibi ‘’bir saniyesine bile hâkim olmadığınız bir dünya için; bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur’’ o kadar doğru ki…