Bazı açılan yaraların ne merhemi mümkündür, ne de ilacı... Derindir onlar, iz bırakır, acıtır, kapanmaz!
Maddi karşılığı da yoktur onların. Bu yaraları açtığınız kişilere trilyonlar verseniz onarmaya gücünüz yetmez. Yani manevi yaraların, maddi karşılığı olamaz.
Şöyle düşünün sizin yüzünüzden düzeni bozulmuş, sağlığı bozulmuş bir insana ancak manevi şekilde yaklaşarak tedavisine yardımcı olabilirsiniz. Çünkü manevi olarak açılan bu yaralar, yarayı açtığınız kişiyi yakar yıkar geçer, iyileşmesi uzun süreç alır. Hatta iyileşmesi bazen mümkün bile değildir. Sadece bir müddet sonra alıştırır. Yara sadece sahibini acıtır. Senin ne çektiğini anlamayan, sana verdiği zararın farkına varmayan insanın kalbi taş kesildiği için ondan ne merhamet beklenir, ne de yapılması istenen bir iyilik...
Onlar kalplerinin yerine taş bağlayıp, vicdanını torbaya saklayıp, ego ve makam telaşına düşmüş, tuzu kuru, dayısı sağlam kişilerdir. Çünkü onlar, çaresizliğin ne demek olduğunu bilemezler, kendisi için önemsiz olan bir mevzunun seni ne kadar derinden yaraladığının da farkında olmaz onlar. Ben merkezli yaşarlar. Sırtlarını dayandıkları yerler sağlam olunca, bana değmeyen yılan bin yaşasın mantığı güderler. Kimsenin yaşadığı sıkıntı onları ırgalamaz. Bencil ve egoisttir onlar. Dünyanın sürekli kendi etraflarında döndüğünü düşünürler ve her türlü ahlâk dışı davranışı yapmaya haklarının olduğunu sanarlar.
Öylesine boş işler peşinde koşup, gösteriş budalalığı yapmak, bulunduğu yeri sadece kendi kişisel menfaatleri uğrunda kullanmak en güzel yaptıkları iştir onların...
Böyle insanları etrafınıza dikkatlice baktığınız da görmemeniz mümkün değildir. Onlar yüzlerine taktıkları maskelerin ardına saklanarak hayatlarını saman altından su yürüterek yaşarlar. Bu dünyada işleri iş öte de ne olur bilinmez ki, onların öteyi düşünmedikleri ve anı yaşadıkları da aşikar! Kötülük yapınca vicdanı sızlamayan bana göre iyi bir insan olamaz, hatta ona insan bile diyemem.
Özellikle de bir zamanlar paha biçemediğiniz insanların size verdiği zarar ve açtığı yaralar, yıllar geçse de hiç bir şekilde kapanmaz da, iyileşmez de. Yere göğe sığdıramadığınız kişilerin bir anda gözünüzde sıfırın altında olduğunu görürsünüz. Zaten bu kişiler sadece kendilerini düşündükleri için, zarar verdiği insanı iyileştirme için bir çabaları da olmaz. İnsani duyguları yok olmuş kişilere sizin feryadınız fayda vermez. Saygıyla!
Günün sözü;
Dürüst insanlar, manzarayı kapatan ağaçlar gibidir. Onları kimse istemez.
Furkan Çalışkan