Ülkemizde son günlerde bir şey dikkatimi çekti. Çalışan ve emeklilerin gelirleri fahiş zamlar nedeniyle eridi gitti. Sabit gelirli sıkıntısını bir türlü çözemiyor, ancak zam yapabilen işletme sahipleri bu dönemde voleyi vuruyor. Hani diyoruz ya, ekonomik kriz varda, sokaktaki bu kadar araç nedir, bazıları bir pantolon almak için kırk kapıda indirim ararken, birileri nasıl oluyor da oturduğu masada 20-30 bin lira hesap ödüyor diye… Bence sorunun temeli bu… 3 yıl önce 15-20 lira olan pantolonlar şimdilerde 700-800 lira oldu. Peki ne değişti…
Piyasadaki hesaba kitaba baktığınızda, dengesizliği ve haksızlığı net bir şekilde görebiliyoruz.
Ben buradan çokça yazdım, bundan birkaç yıl önce başta sigara olmak üzere bir çok ürünün üzerinde fiyatı tabak gibi yazardı.
Zam gelse de, gelmese de o ürün o fiyatla satılırdı. Kimse çaktırmadan zam yapamaz veya stokçuluğa yeltenemezdi.
Bu sesimizi Sayın Cumhurbaşkanımızın da duyduğunu öngörüyorum.
Cumhurbaşkanımız önceki gün “ürün ambalajlarının üzerine fiyat yazabiliriz” dedi.
Vallahi, de billahi de mükemmel olur.
Sayın Cumhurbaşkanımızı bu söylemi nedeniyle yürekten kutluyorum.
Ülkemizde para var, pul var her şey var ama fırsatçılar maalesef özellikle sabit gelirli kesimi mahvetme, yok etme daha doğrusu asıl anlamda keseyi doldurma derdinde…
Bakın ekonomik kriz var diyoruz, sokaklar arabalardan geçilmiyor.
AVM’lerde yürüyecek yer yok.
Hep bunları anlattığımızda yetkili ve etkili insanlarda zannediyor ki, piyasada her şey güllük gülistanlık…
Bunun sıkıntısını seçim öncesi yaşadık.
Biz çalışanlar, emekliler yani sabit gelirliler sıkıntılı derken, hükümet görünen tabloya baktı ve “Nasıl oluyor bu” diye düşünmeye başladı.
Sorun aslında net…
Çalışan veya emekli iseniz yani daha doğrusu geliriniz sabit ise yandınız.
Sıkıntısız bir dönem yaşama imkanınız yok.
Niye fırsatçılık varda ondan…
Bu gün bir üretici, işçi maliyeti şu bu falan filan diyor ve 3 yıl önce 15-20 liraya satamadığı pantolona şimdilerde 700-800 TL fiyat çekiyor, entrasandır satıyorda…
Üç yıl önce 50 liraya satılamayan et şimdi 500-600 liraya satılmaya çalışılıyor.
Hep maliyet, hep şu arttı bu arttı diyorlar ama bu kişilerin yaşantısına baktığınızda maddi olarak ne kadar rahat olduklarını görebiliyorsunuz.
İnanın bir çoğunun elektrik, su, telefon veya aidat gibi ödemelerden haberi bile yok. Gündeminde böyle bir şey yok. Nasıl olsa geliyor…
Bu kişiler kafasına göre zam yapabiliyor.
Piyasanın sorunu da zaten bu…
Bu nedenle ambalaj üzerinde fiyat olsun diye çırpınışımız var…
Kimin ne kazandığını o zaman görebiliriz.
Bakın şu an ekonomide ciddi proplem var.
Bu proplem ekonomi kötü yöneldiği için değil, firmalar ayakta kalsın diye yapılan politikaların yanlışlığından kaynaklanıyor.
Kafana göre zam yapamazsın…!
Bu yasalda değil ancak helal hiç değil…
İşte bunu iyi bir denetimle düzene kavuşturmanın tek yolu yine söylüyorum.
“Ambalajlarda fiyatların yazması…”
Bunu et, süt, pırasa her ne varsa üzerine yazmalıyız.
Çünkü, serbest piyasa derken vatandaşın emeğini, ekmeğini geleceğini çalan zihniyete artık dur dememiz gerekiyor.
Başka çözüm yok.
Lütfen bunu yapın...
KALIN SAMİMİYETLE…