Bugün ilginç bir başlık seçtim… Neden çünkü bir başlık toplumda ve başta güç sahiplerinde bir hastalık halini aldı. “Vereyim mi, vermeyim mi arası… Vermesen olmaz, versem yine olmaz. En iyisi veriyor gibi yapıp, vermeyim…” Peki bu nasıl olacak!
Son yıllarda ekonomik kriz, pandemi, savaş, deprem falan derken bir değişik hallerde türedi. Buna kendi dillerinde “işi bilmek” diyebilirler ama toplumun tepkiyle karşıladığı bir tavır…
Hayatta ne yaparsak yapalım, yaradanın doğrusuna uymak, toplumun doğrusuna da uymak anlamını taşıyor…
Vebal dediğimiz olayın aslıda bu…
Bir gün yapılanların karşılığı mutlaka olacak…
Zeki adamlar bir saatte, biraz az zekiler bir günde, daha az zekiler ise bir ayda çevrilen bu durumları anlar…
Bu kadar lafı kime neye söylüyorsun derseniz biraz düşünün derim…
Siz aslında bazı olayları benden daha iyi anlatabilirsiniz…
Sözüm aslında evrensel…
Tek bir hedefi yok, çünkü bunu yapanlarda bir camia veya tek makama haiz değil…
Mutlaka sizlerin de gördüğü bazı olaylar vardır…
Sıradan bir alış verişe gidiyorsunuz, adamlar ya gramajla, ya fiyatla, ya ürünün kalitesiyle bir şeylerden kırpıp size “ Vermesen olmaz, versem yine olmaz. En iyisi veriyor gibi yapıp, vermeyim…! derdinde…
Aldığınız ürüne akıl almaz paralar veriyorsunuz ama karşılığı sıfır noktasında…
Petrol İstasyonunda bile pompacı benzini dolduruyor mu? diye kontrol edeyim derken boynu sapan millet haline geldik.
Bu hizmet sektöründe de aynı…
Toplum bu sırrı çözmüş aslında…
Eskiden sokakta bir şahsa adres sorsanız adam gibi tarif ederdi, şimdi yanlış yere yönlendirilmeniz büyük olasılık…
Peki nasıl olacak…
Bunu bir makam sahibi yaptıysa sizde yazsanız suç…
Söyleseniz de suç…
Kişisel haklar kanunu var!
Çözüm nedir ?
Nereye gidiyoruz, emeklinin biri geldi dedi ki “ Abi ben 8000 bin günden emekli oldum. Kök maaşım 5800 imiş üç kez zam aldım, yine 10 bin liranın altında kaldım. 5000 bin günden emekli olanlar bu ay 10 bin 700 TL maaş aldı. Ben üç kere zam aldım hala 10 bin lirayı geçemedik. Benim durumunda milyona yakın emekli var”
Biri geldi şikayet ediyor…!
“Manava gittim, marol 20 lira olmuş. Aldım eve götürdüm sabah dolapta suya dönmüş… Adamlar soğukta diri dursun diye tuzlu su ile yıkıyorlarmış o da su oldu gitti.
2-3 liralık şeye 20 lira verdiğime mi yanayım, ne yapayım!”
Bir vatandaş İldem’den taksiye binmiş, şehir hastanesine 500 TL yazmış…
“Bu nasıl bir şey… Bu nasıl bir enfasyondur, bu enflasyon falan değil, başka bir şey abi…” diyor…
Televizyonda görüyoruz Uludağ’da çorba 500, pizza 1250 TL…
Allah aşkına nerede yaşıyoruz…
Bu nasıl bir serbest piyasa…
Böyle bir mantık, böyle bir bakış açısı, BÖYLE BİR DURUM olur mu?
“VEREYİMMİ, VERMEYİMMİ ARASI!”
Buna birileri dur demeyecek mi?
Lütfen kendimize gelelim… Her kim isek…
BİZİM İNSANLARIMIZ BUNU HAKETMİYOR