1 Eylül akşamı 40 kadar MAZLUMDER üye ve gönüllüsü ile Bitlis ve Van illerinin tarih, kültür ve tabiat güzelliklerini görmek için 5 gün sürecek geziye çıktık.
Bünyan Karadayı Köyü ve Gürün'de verilen çay ve namaz molalarını takiben 2 Eylül Cuma sabahı saat 8.00'da Bitlis'in Van Gölü kenarındaki inci ilçelerinde olan Tatvan'a ulaştık. Burada TUGVA’nın erkek öğrenci yurdu konaklama merkezimizdi. Valizlerimizi bırakıp kahvaltımızı yaptıktan sonra tahmini 15-20 km mesafedeki tarihi Bitlis’e geçmek için rehberimiz eşliğinde yola çıktık.
Bitlis'te Beş Minare türküsünden de esinlenerek tarihi cami, minare, mescit, medrese ve hükümet binaları ve imarethaneleri hayran hayran gezerek bilgiler aldık. Restorasyon sebebiyle tam bir şantiyeye dönüşmüş şehirde sıcak havadan dolayı zahmetli bir tarih yolculuğu yaptık. Birkaç yılda restorasyon tamamlanır ise sanırım Bitlis yerli ve yabancı ziyaretçileri cezbeden güzel bir açık hava müzesi haline gelecek.
Tarihi Bitlis gezimizi tamamlayınca tekrar Tatvan'a, Van Gölü kenarında belediyenin yaptırdığı insanların huzur içinde gezinti yaptığı, çayını içip sohbet edip dinlendiği güzel millet parkına döndük.
Burada geçirilen hoşça vaktin ardından akşam yemeği ve istirahat için TUGVA yurduna döndük.
Tatvan'a ayak bastığımız andan itibaren bizi karşılayıp her türlü yardımı esirgemeyen, yurdu hazırlayıp yemek ve çay ikramıyla mükemmel ev sahipliği yapan arkadaşım öğretmen Sinan Kıranşal’a, Özgürder şube başkanı Metin Ağbaba’ya sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca kıymetli dostum iş adamı Cafer Akdeniz'e, Öğretmenevi müdürü Fırat Kıranşal hoş geldiniz ziyaretimize geldiler onlara da hassaten teşekkür ediyorum.
3 Eylül günü gezinin 2. durağı olan Van şehrini gezip görmek için Tatvan'dan ayrılıp Van'a doğru yola çıktık. Van'da ilk ziyaret yerimiz Ermeni cemaatinin meşhur kilisesinin olduğu Akdamar Adası oldu. Güzel bir feribot yolculuğu ile ulaştığımız adada ada ve kilisenin tarihi hakkında rehberimiz Arda' Beyden detaylı bilgiler aldık.
Van'da ikinci ziyaret yerimiz öğle namazını da eda ettiğimiz güzel sahilleri olan Edremit oldu. Namaz ve sahilde yaptığımız gezintinin ardından Van Müzesi ve Van Kalesi ziyaretimiz başladı. Van Müzesi çok güzel dizayn edilmiş, tarihin ilk devirlerinden bugüne burada yaşamış medeniyet, uygarlık ve kültürlerin ortaya konup tarihe yolculuk yapılan güzel bir müze olmuş, hizmete sunanları tebrik ediyorum.
Müze ziyaretinin ardından Van Kalesi eteklerindeki tarihi Hüsrev Paşa ve eski Van şehir kalıntıları ve Van kedi evi ziyaretleri ile Van gezimizi de tamamlamış olduk. Akşam yemekten sonra şehirde gezintiye çıkanlarımız olduysa da güzel bir şehir gezisi yapmaya vaktimiz yetmedi. Akşam bizi ziyarete gelip seyir tepesine götürüp Edremit ve Van'ın güzelliklerini temaşa ettiren, çay, kahve ikram eden Van MAZLUMDER temsilcisi Avukat Reis Çelik kardeşime hassaten teşekkür ediyorum. Yakın ilgi ve ikramları için değerli kardeşim Sunullah Ercek Bey'e de teşekkürü borç bilirim.
İlim Yayma Cemiyeti yurdunda bizi misafir eden şube başkanı Şenol Bey'e ve yurt sorumlusu Ömer Bey'e de teşekkürlerimi bildiriyorum.
Gezimizin son günü olan 4 Eylül Pazar günü dönüş için Van'dan ayrıldık. Bu defa gölün kuzeyinden batıya doğru yol alıyorduk. Ülkemizin saklı cennetlerinden sayılan Muradiye Şelalesini doyasıya seyrettik. Adilcevaz Ulu Camii'de öğle namazını eda edip bitişikteki öğretmen evinin bahçesinde çay molası verip Ahlat'a doğru yola çıktık.
Ahlat'ta ilk ziyaret yerimiz Selçuklu Mezarlığı oldu. Dünya kültür mirasları arasında yer alan, insanlık ve bizim tarihimizin kıymetli hazinelerinden olan Selçuklu Mezarlığı ve mezar taşlarını ibretle gezip, burada yatan atalarımız için Fatiha ve Yasin-i Şerif okuduk, güzel bir tarih yolculuğu yaptık. Mezarlık ziyaretinin ardından tarihi mirasımızın sergilendiği Ahlat Müzesini ziyaret ederek tarih yolculuğumuzu tamamlamış olduk. Anlamlı ve bilgi yüklü müze ziyaretinin ardından Kayseri'ye dönmek için yola devam ettik.
Muş'ta verilen akşam namazı ve yemek molasının ardından Bingöl'e ulaştık. Bingöl'de mola vermemek olmazdı. Burada dostluğumuz yıllar öncesine dayanan Toç Bir Sen eski şube başkanı Ali Becene bizim için çay ikramında bulunmak görüşmek istiyordu. Burada verdiğimiz molada güzel insan Ali Becene ile hem hasret giderdik hem de güzel sohbetimiz oldu, kendisine çok teşekkür ediyorum.
Bingöl'den ayrılarak sabah namazında Gürün’de verdiğimiz molanın ardından 5 gün süren gezi yolculuğumuz 5 Eylül Pazar sabahı saat 07.00'de Kayseri'ye ulaşmakla son buldu.
Gezi boyunca tarlaları ekilmiş ve hasat yapılıyor görmek, şehirleri imar için şantiyeye dönüşmüş görmek, yolları vızır vızır arabalar gidiyor görmek, meraları sürü sürü koyun ve sığırlar otluyor görmek ülkemizin geleceği adına beni oldukça memnun etti.
Kazasız belasız gezi için Cenabı Hakk'a şükürler olsun diyorum, geziye katılan üye ve dostlara teşekkür ediyorum, araç kaptanlarımıza teşekkür ediyorum.
Selam ve dua ile