F. Yılmaz ALTUNÖZ
“Kentsel dönüşüm” bir imar faaliyetidir. İmar; var olanın ancak kullanım raf ömrünün dolması, optimum faydadan uzak olması ya da yeni kullanım alanlarının açılma faaliyeti ve sürecidir. İmar kelimesi Arapça omr kökünden türemektedir. Mimar ismi oradan gelir. Ayrıca umre ibadeti ve hayat/yaşam anlamlarını da içermektedir. Sinan yaptığı inşa sürecinden dolayı “Mimar” unvanını almıştır. Kısaca halkın yaşamını kolaylaştırma, konforunu artırma çerçevesinde, optimum faydadan uzaklaşmış eski yerlerin yenilenmesi ve yeni yaşam alanlarının inşa sürecidir kentsel dönüşüm. Makro planda imar faaliyetidir.
Kentsel Dönüşümün türleri vardır. Yeniden yapılandırma, Rehabilitasyon, Entegrasyon ve Yeniden Canlandırma olmak üzere dört başlık altında toplanmaktadır. Elbette kentsel dönüşüm betonsal dönüşüm değildir. Yani kentler beton kentlere dönüşmemelidir. İnanç, tarih ve kültür eksenli rehabilitasyon, entegrasyon ve yeniden canlandırma ve yeniden yapılanma (akıllı şehir/sosyal şehir) dönüşümü gerçekleştirilmelidir.
Tarihten ve inançtan iz taşımayan şehirler kimliksiz şehirlerdir. Soysuz şehirlerdir. Medeniyete referansı olmayan şehirlerdir. Şehirlerin yetiştirdiği insanlar şehri inşa ederler. Ve tüm şehirler yetiştirdiği insanıyla, tarihi ve kültürüyle övünür. İşte kentsel dönüşümler bu değerleri dikkate alarak; sakinleriyle barışık olmalıdırlar. Betonsal yamaya dönüşmemeli ve doku uyuşmazlığı olmamalıdır.
Türkiye’de Kentsel dönüşüm gerekliliği ve haberleri deprem felaketlerinden sonra daha çok duyulmaya başladı. Hâlbuki Kentsel dönüşüm yeri ve zamanı geldiğinde elbette yapılmalıdır. Kentsel dönüşüm muhataplarına ikna boyutunda anlatılmadır. Aynı zamanda kamuoyu bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi önem kazanmaktadır. “Rantsal dönüşüm” iddiaları boşa çıkarılmalıdır. Kısaca kentsel dönüşümle kaçak yapılaşmanın önüne geçilmesi, depreme dayanıklı olmayan, ekonomik ömrünü doldurmuş binaların yeniden yapılarak olası doğal afetler sonucu oluşacak zararların en aza indirileceğinin ve insan onuruna uygun yerleşim yerlerinin hedeflendiği anlatılmalıdır.
Bu konuda kamuoyuna yansıyan haberlere göre Kayseri’de kentsel dönüşüm projesi devam etmektedir. Büyükşehir Belediyesi, şehre mimari, sosyal ve turizm anlamında değer katacak olan, tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması amacı doğrultusunda, proje ile başta Cami-i Kebir, Tarihi Kent Surları, Pamukhan, Bedesten, Raşit Efendi Kütüphanesi, Vezirhan, hamam ve külliye gibi tarihi yapıların yaşatılması; kentin merkezinde bulunan tarihi ve kültürel eserlerin ortaya çıkarılması ile turizm açısından da bir cazibe merkezi oluşturmayı amaçlıyor.
Proje ile 100 yıldır ihmal edilen ve korunamayan şehir kimliği yeniden kazandırmalıdır. Tarihi bozulmalar ve korumalar geri yüklenmelidir. Yeni geliştirilecek alanlar için özgün tasarımlar gerçekleştirilmelidir. Bütüncül modern altyapı sistemleri sağlanmalıdır. Sağlam yaşamış binaları ve şehir manzarası korunmalıdır. Modern ve geleneksel mimari arasında uyum sağlanmalıdır. Şehrin ruhunu ve komşuluk ilişkilerini yeniden başlatan 24 saat yaşayan bir karakteristik alanlar oluşturulmalıdır. Yerel ve küresel gelişme olguları bütününde sürdürülebilir çevre inşası gerçekleştirilmelidir.
Kentsel dönüşüm tüm dünyada varlığını sürdürüyor. The High Line, New York, Manhattan’da görülebilecek ilginç yapılardan biri. Yaklaşık 2,5 km uzunluğunda eski metro hattının parka dönüştürülmesiyle oluşturulmuş. La Promenade Plantée, Fransa Paris’te, zeminden 10 metre yükseklikte, bambu ağaçları ile kaplı, eski tren hattının parka dönüştürüldüğü proje. Olympic Sculpture Park (Olimpik Heykel Parkı), ABD Seattle Sanat Müzesi olmadan önce, gaz ve petrol işletmesine ait bir sanayi alanı olan bu yer, sanayi atıklarının atıldığı bir yer olarak da kullanılmış. Şu an halka açık, ücretsiz; Olympic Dağları’nı gören ve birçok sanat eserini barındıran bir park olarak kullanılmakta. Superkilen, Danimarka Park, Dünyanın her yerinden getirilen objelerle, 50 farklı milliyetten artistin fikirlerinin birleşimi ile meydana getirilmiş. “Hiroşima-Danbara Kenti Yeniden İnşa Projesi” 1945 yılında savaşta harap olan Hiroşima kentinin yeniden inşasını kamu, özel sektör ve yerel halkın komiteler aracılığı ile örgütlenerek yaptığı işbirliği ile gerçekleştirilen bir dönüşüm projesidir.
“Superkilen, Danimarka Parkın” 50 farklı milliyetten artistin (sanatçının) fikirlerinin alınarak dönüştürülmesi çok önemlidir. Bir felsefesi vardır. Şehir halkına ve ziyaretçilerine başka bir ifadeyle insana verilen bir değerin ifadesidir.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi bu projeyi paylaşmalıdır. Sayın Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç Cami Kebir kentsel dönüşüm projesini sivil toplumla paylaşması daha güzel sonuçlar doğuracaktır.