KAYSERİ'DEN İSRAİL'E SUÇ DUYURUSU

Mazlumder Kayseri Şubesi Üyesi Avukat Sena ÖZDEMİR, bir grup ile ZÜLME hayır demek için Kayseri adliyesi önünde toplanıp İsrail hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı: Avukat Sena Özdemir yaptıkları suç duyurusu ile ilgili aynen şunları söyledi:

GÜNCEL

Giriş Tarihi : 06-03-2024 13:54 Güncelleme : 06-03-2024 14:05

İLGİLİ HABERLER

GÖNÜLLÜ KURULUŞLARDAN ÇOLAKBAYRAKTAR’ A ZİYARET

ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞARJ AĞINDA YENİ BİRLİĞİ

.............. CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

MÜŞTEKİ :

ŞÜPHELİLER : İşgalci İsrail Hükümetiyle Ticaret Yapan Türk Vatandaşı Gerçek Kişi Tacirler ile Tüzel Kişi Şirketlerin Yöneticileri

(Ekte Ekim Ayından bugüne yapılan Ticarete ilişkin resmi veriler ve kamuoyuna yansıyan iddialar bulunmaktadır.)

SUÇLAR : İşgalci İsrail rejimi tarafından işlenen:

Soykırım Suçu (TCK 76)

Kasten Öldürme (TCK 81 vd.)

Kasten Yaralama (TCK 86 vd.)

İşkence ve Eziyet (TCK 94 vd.)

Cinsel Saldırı (TCK102 vd.)

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma (TCK 109)

Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi (TCK 113)

Konut Dokunulmazlığını (TCK 116), İş ve Çalışma Hürriyetini İhlal (TCK 117)

Yağma (TCK 148), Hırsızlık (TCK 141 vd.), Mala Zarar verme (TCK 152)

İbadethanelere Zarar verme (TCK 153)

Hakkı olmayan Yere Tecavüz (TCK 154)

suçlarına ve resen tespit olunacak başkaca suçlara, bu suçların icrasını kolaylaştıracak ve devamlılığını sağlayacak şekilde ticari faaliyette bulunarak ve enerji, araç-gereç desteği ile lojistik destek sağlayarak, maddi menfaat amacıyla YARDIM ETME (TCK 39)

“Not: İlk sırada zikredilen Soykırım suçu dışındaki suçlar, TCK 11. madde kapsamında Türk vatandaşları tarafından yabancı ülkede maddi menfaat temini amacıyla işlenen -13. madde kapsamı dışındaki- suçlardan olup Adalet Bakanı talep ya da izni gerektirmemektedir.”

SUÇ TARİHİ : 7 Ekim 2023 ve sonrası

AÇIKLAMALAR :

1- İşgalci İsrail rejimi kurulduğu günden beri Filistin topraklarını işgal etmek suretiyle, on binlerce insanı öldürmüş, yüzbinlerce insanı yaralamış, sakat bırakmış; mallarına, ibadethanelerine, hastanelerine, okullarına zarar vermiş ve onları evsiz bırakmıştır. İşgalci rejim bunun da ötesinde işgal ettiği Filistin topraklarında büyük bir ambargo ve kuşatma uygulamış, Gazze’yi açık hava hapishanesine çevirmiş, Gazze halkına insani yardımların ulaşmasını engelleyerek büyük bir insanlık suçu işlemiştir.
2- İşgalci İsrail güçleri, 7 Ekim sonrası süreçte, silahsız ve savunmasız Gazze halkını havadan ve karadan, hedef gözetmeksizin ve asker-sivil ayrımı yapmaksızın bombalamaya başlamıştır.
3- İşgalci İsrail, hava saldırısı ile yetinmeyip Gazze halkına giden insani yardımları durdurduğu gibi İsrail Savunma Bakanı 9 Ekim 2023 tarihinde yaptığı açıklamada “Gazze şeridinin tam ablukaya alınacağını ve bölgeye elektrik, yakıt ve su sağlanmayacağını” kamuoyuna duyurmuştur. (https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savunma-bakani-gallant-gazze-tamamen-ablukaya-alinacak/3012491) İsrail Savunma Bakanı aynı zamanda Gazze halkını insan gibi görmediklerini açıkça deklare etmiş ve yaptığı açıklamada “İnsansı hayvanlar ile savaşıyoruz” diyerek Gazze halkı özelinde tüm Filistin halkına devlet olarak bakış açılarını açıkça ortaya koymuştur. (https://news.sky.com/video/israel-hamas-war-we-are-not-animals-says-palestinian-prime-minister-in-appeal-to-netanyahu-12985419)
4- Bu süreçte işgalci İsrail hiçbir hedef gözetmeksizin okul, cami ve hastane gibi savaşta dahi mutlak surette korunması gereken insanların topluca bulundukları alanları bombalamak ve doğrudan sivilleri hedef almak suretiyle binlerce insanın ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermiştir. (https://www.nbcnews.com/news/world/live-blog/israel-hamas-war-live-updates-rcna120252)
5- Dünya genelinde yapılan eylemler ve gösterilen tepkilere rağmen bu tutumundan vazgeçmeyen işgalci İsrail, 7 Ekim 2023 gününden bugüne dek geçen altı aylık sürede kimyasal silahlar da kullanarak 30.000’den fazla insanı katletmiş, on binlerce insanı ağır yaralamış, Gazze halkını açlık ve sefalete mahkûm etmiştir. İsrail Savunma Bakanı kendi x hesabından yapmış olduğu açıklamada “Gazze’ye insani yardım değil, patlayıcı girecek. Hamas elindeki rehineleri serbest bırakmadığı sürece Gazze'ye girmesi gereken tek şey, bir gram insani yardım değil, Hava Kuvvetleri'nden gelen yüzlerce ton patlayıcıdır.” diyerek Gazze halkını topyekûn ölüme mahkûm etme amacıyla yani soykırım kastıyla hareket ettiklerini ikrar etmiştir. (https://x.com/itamarbengvir/status/1714340519487176791?s=20)
6- Dünya ve bölge ülkeleri işgalci İsrail tarafından işlenen Soykırım Suçunu ve İnsanlık Suçlarını izlerken, eylemlerinin yaptırımsız kalacağından emin olan İsrail 17 Ekim 2023 günü insanlık tarihinin en karanlık, vicdan sızlatan eylemlerinden birine imza atmış, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan ve bu insanların bombalanmayacağı düşüncesi ile sığındıkları hastaneyi bombalamak suretiyle çoğu çocuklardan oluşan 600’den fazla insanın ölümü ve binlerce insanların yaralanmasına sebebiyet vermiştir.(https://tr.euronews.com/2023/10/17/gazze-saglik-bakanligi-israilin-hastane-saldirisinda-en-az-500-kisi-oldu)
7- Soykırım sürecinin ilk aylarına ilişkin olarak MAZLUMDER tarafından hazırlanan, ‘2023 Gazze Raporu: İnsanlığın Gözü Önünde Yaşanan Soykırım’ başlıklı Gazze Raporunda işlenen suçlara dair ayrıntılar bulunmakta olup rapor pdf linki aşağıdadır:

https://drive.google.com/file/d/1RqVwuImI0bCGTbJzc3lUsIzD3PyL0E1P/view

Yine Anadolu Ajansı tarafından yayımlanan ve Uluslararası Adalet Divanı dosyasında da delil olarak kullanıldığı ifade edilen KANIT isimli kitapta da işlenen suçlarla alakalı ayrıntılı fotoğraflar ve deliller bulunmaktadır. Savcılığınız ihtiyaç duyması halinde bu kitaptan da yararlanabilir. (https://www.aa.com.tr/tr/aa-yayinlari/kanit-the-evidence-genisletilmis-ve-guncellenmis-3baski/3155437 , Çevrimiçi: 06.03.2023)

8- Uluslararası sözleşmelere, BM kararlarına ve Uluslararası Adalet Divanı tarafından 26 Ocak 2024 tarihinde

açıklanan İhtiyati Tedbir Kararlarına rağmen işgalci İsrail, Filistin halkını topyekûn yok etme ve özellikle Gazze şeridinden sivil halkı sürgün etme gayesi ile doğrudan sivil insanları, özellikle çocukları hedef almak suretiyle Gazze halkına karşı açık bir soykırıma girişmiştir.
9- İşgalci İsrail’in tüm uluslararası hukuku hiçe sayarak giriştiği soykırım karşısında Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından Birleşmiş Milletlerin asli adalet organı olarak kurulmuş olan Uluslararası Adalet Divanı(UAD/ICJ) nezdinde İsrail aleyhine Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin (Soykırım Sözleşmesi) ihlali edildiği gerekçesiyle, 29 Aralık 2023 tarihinde başvuru yapılmıştır. Uluslararası Adalet Divanı 26 Ocak 2024 tarihinde Güney Afrika Cumhuriyeti Devleti’nin başvurusunu esastan inceleme kararı vererek soykırımın önlenmesi amacıyla alınması gerekli tedbirleri sıralamıştır. Buna göre:
- Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülükleri uyarınca Gazze'deki Filistinlilere karşı işbu Sözleşme’nin 2. maddesindeki fiillerin (bir toplumsal grubun üyelerinin öldürülmesi, grubun üyelerine ciddi bedensel ve zihinsel zarar verilmesi, grubun tamamının veya bir kısmının yok olmasına imkan verecek şekilde hayat şartlarının kötüleştirilmesi, grup içinde doğumların engellenmesi) işlenmesini önlemek,
- Askeri birliklerinin ve kendisine bağlı askeri grupların bir önceki maddede yer alan fiilleri gerçekleştirmesini engellemek,
- Filistinlilere yönelik doğrudan ve aleni soykırım kışkırtıcılığı ve çağrısı yapanları engellemek ve cezalandırmak,
- Gazze’ye Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı olumsuz yaşam koşullarının giderilmesi için acilen ihtiyaç duyulan temel hizmetlerin ve insani yardımın ulaştırılmasını sağlamak,
- Gazze Şeridi'ndeki Filistinli grup üyelerine karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlali niteliğinde olduğu iddia edilen fiillere ilişkin delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için tüm gerekli tedbirleri derhal ve etkili bir şekilde almak,

şeklinde tedbir kararları vermiştir. Birleşmiş Milletlerin yargı organınca verilen bu karar ile İsrail’in Filistin halkına yönelik soykırım suçu işlediğine yönelik ciddi emarelerin varlığı kabul edilmiş ve özellikle alınan tedbir kararları ile devam eden soykırım fillerinin önlenmesine yönelik İsrail hükümetine birtakım yükümlülükler yüklenmiştir. Adalet Divanı tarafından verilen bu karar ile hukuken, aklen ve vicdanen varlığı inkar edilemez açıklıkta olan soykırım suçuna uluslararası bir mahkemece de dikkat çekilmiştir.

10- BM Adalet Divanı tedbir kararlarına rağmen İşgalci İsrail rejimi, tümüyle açlık ve sefalete mahkûm ettiği Filistin halkına gelen yardımlara engel olduğu gibi 29.02.2024 tarihinde de Gazze’nin güneyinde Reşid Caddesi'ndeki Nablusi Kavşağı'nda insani yardım bekleyen sivillere düzenlediği saldırıda en az 112 kişiyi katletmiştir.
11- Tüm bu süreçler yaşanırken ve Uluslararası Adalet Divanı tarafından soykırım suçunun işlendiği yönünde ciddi emareler bulunduğu tespiti yapılmışken, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Türkiye’den İsrail’e yönelik olarak ticari faaliyetlerin aralıksız olarak devam ettiği görülmektedir. Limanlar işlemekte ticaret devam etmektedir. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin verilerine göre İsrail’e yapılan ihracat kalemlerinin başında demir-çelik gelmektedir. Özellikle 7 Ekim sonrası ihracat rakamlarına bakıldığında belirli ihracat kalemlerinde azalma olmasına rağmen özellikle silah ve mühimmat yapımında kullanılabilecek demir-çelik ihracatında belirgin bir artışın olduğu gözlenmektedir.

Söz konusu ihracat verileri incelendiğinde demir çelik gibi bir takım ticari ürünlerin silah yapımımda kullanılan hammadde niteliğinde olduğu, birtakım ürünlerin ise doğrudan askeri malzeme vasfı ile ihraç edildiği görülmektedir. Bugüne değin bu veriler birçok medya organında paylaşıldığı gibi İsrail ile ticaret yaptığı ifade edilen firmalara ilişkin bilgilere de yer verilmiştir.

Gerek MAZLUMDER, gerekse de vicdan sahibi tüm duyarlı kişi ve kuruluşlar bu duruma tepki göstermiş, eylemler ve basın açıklamaları yapılmış, bu ticaretin kirli bir ticaret olduğu, söz konusu ticari faaliyetlere devam etmenin ahlaken ve vicdanen kabul edilemez olduğu ve hepsinden öte TCK gereği açık bir suç olduğu defalarca dile getirilmiştir.

Tüm bu uyarı ve ikazlara rağmen ticari faaliyetlere son verilmediği gibi resmi veriler ile de sabit olduğu üzere İsrail’le ticaret daha da artmıştır.

Gelinen noktada tüm insanlığın gözleri önünde bir topluma karşı açıkça soykırım suçu başta olmak üzere çok sayıda suç işleyen bir rejim ile ticari faaliyete devam eden gerçek ya da tüzel kişilerin yargılanmasını ve bu faaliyetlerin engellenmesini talep etmek hukuki ve ahlaki bir sorumluluk haline gelmiştir.

12- Türk Ceza Kanunu’nun Suça İştirak hükümleri içerisinde yer alan “Yardım Etme” başlıklı 39. maddesinde:

“(1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.

(2) Aşağıdaki hallerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:

a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.

b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.

c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak.”

denilerek, yalnızca suçu işleyenin değil; aynı zamanda suçun işlenmesine yardım eden kişilerin de yardım eden sıfatıyla sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır.

13- Ekte sunduğumuz bilgi ve belgeler yanında savcılığınızca yapılacak araştırma ve yürütülecek soruşturma neticesinde; işgalci ve soykırımcı İsrail ordusuna hammadde ve mühimmat temin eden, silah yapımında kullanılabilecek ürünleri ve her tür askeri malzemeyi ihraç eden, işgalin ve dolayısıyla suçların devamına katkı sağlayacak nitelikte ürünleri İsrail’e ihraç eden gerçek kişi tacirlerle, tüzel kişi şirket yöneticilerinin TCK 39. maddesinin 2. fıkrasının b ve c bentleri gereği yardım eden sıfatı ile sorumlu olduğu ve cezalandırılmaları gerektiği açıktır.
14- Soykırım suçu dışındaki suçlar, TCK’nın 11. maddesi kapsamında Türk vatandaşları tarafından yabancı ülkede işlenen – TCK 13. madde kapsamı dışındaki- suçlardan olup Adalet Bakanı talep ya da izni gerektirmemektedir. Bu yüzden izin vb. protokollere takılmadan derhal soruşturmaya başlanması gerekmektedir.

NETİCE-İ TALEP : Yukarıda izah edilen ve resen dikkate alınacak sebeplerle:

1. Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere,
- İşgalci ve soykırımcı İsrail ordusuna, hammadde, mühimmat, silah, gıda, yapı malzemesi, yakıt ve enerji temin eden; silah yapımında kullanılabilecek ürünleri ve her türlü askeri malzemeyi ihraç eden,
- İşgalci ve soykırımcı İsrail hükümetine, işgalin devamına ve yukarıda belirtilen suçların işlenmesine katkı sağlayacak nitelikte gıda, giyim ve sair yaşam ürünleri ile maden, kimyasal ürün, elektrik, yakıt ve sair enerji desteği sağlayan,

gerçek kişi tacirlerle, tüzel kişi şirket yöneticilerinin, yapılacak soruşturma kapsamında tespit edilmelerini,

2. Söz konusu suçlar halihazırda işlenmeye devam ettiğinden suçun işlenmesinin önlenmesi amacıyla CMK 128 gereği soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphesi nedeniyle bu suçların işlenmesinde kullanılan araç gereçler ve ulaşım vasıtaları ile bu suçlardan elde edildiği tespit olunacak mal varlığı değerlerine ivedilikle el konulmasını,
3. Suça yardım eden kişilerin, TCK’nın 39. maddesi kapsamında asıl faillerce işlenen suçlara maddi menfaat amacıyla yardım etmeleri sebebiyle, tüm suçlar yönünden yardım eden sıfatıyla yargılanabilmeleri için gerekli soruşturmanın yürütülerek haklarında kamu davası açılmasını, (Soykırım suçu dışındaki suçlar, TCK’nın 11. maddesi kapsamında Türk vatandaşları tarafından yabancı ülkede işlenen – TCK 13. madde kapsamı

dışındaki- suçlardan olup Adalet Bakanı talep ya da izni gerektirmemektedir. Bu yüzden izin vb. protokollere takılmadan derhal soruşturmaya başlanmasını)

ihbar eden sıfatı ile talep ederiz.06.03.2024

İhbar Eden

EK1: Türkiye İhracatçılar Meclisi TİM Ekim ‘23 – Şubat ‘24 verileri

EK:2 Medya - Sosyal medya paylaşımları

Ek: 2

Sosyal Medya Paylaşımları:

Metin Cihan isimli gazetecinin konuyla ilgili https://twitter.com/metcihan hesabından, açık ve resmi kaynaklardan edindiği veriler üzerine yaptığı örnek paylaşımlar:

https://x.com/metcihan/status/1736817462283579620?s=20

https://x.com/metcihan/status/1763552862972354851?s=20

https://x.com/metcihan/status/1764235938253705654?s=20

https://x.com/metcihan/status/1763282760309870855?s=20

https://x.com/metcihan/status/1762753766237896766?s=20

https://x.com/metcihan/status/1732035644111937809?s=20

https://x.com/metcihan/status/1732035639984685354?s=20

https://x.com/metcihan/status/1741718660480172369?s=20

https://x.com/metcihan/status/1739539128444686658?s=20

https://x.com/metcihan/status/1723678801622605888?s=20

https://x.com/metcihan/status/1735777377140064410?s=20

Konuyla İlgili Haberler: