Bugün misafirliğe yada ziyarete gideceğimiz kişi yada kişilere karşı nasıl davranmamız gerekiyor, işte bu konudaki bazı görgü kurallarından bahsetmek istiyorum.
Mesela ben bir karar verdim ve bir arkadaşıma misafirliğe gideceğim, öncelikle gideceğim kişiyi arayarak, "örneğin; Perşembe günü gitmeyi düşündüğüm kişiye, salı gününden haber vererek ona gelmek istediğimi söyleyip, musaitlik durumunu öğrenirim" ben ona kendime göre sana şu gün, şu saatte gelmek istiyorum, ben sana haber veririm gibi bir şey söz konusu olamaz. Benim değil, karşı tarafın müsaitliğine göre misafirliğe gidilir.
Geçtiğimiz günlerde bu görgü kurallarına örnek göstere bileceğim bir olay yaşadım, bu olaydan yola çıkarak yaşadığım şeyi anlatmak istiyorum.
Bir arkadaşım bana mesaj attı, pazartesi gelemem ama salı ya da çarşamba günü uygun olursam diyor bakın kendisi uygun olursa, sen uygun musun demiyor, yani kendisi uygun olursa, bana pazartesi gününden haber vereceğini ve salı yada çarşamba yanıma ziyarete geleceğini söyledi.
Bana müsaitlik durumumu sormadan kaba bir davranış sergileyen kişiye karşı ben yine saygısızlık etmedim ve buyur gel, beklerim dedim. Sözde gelirken poğaça alacaktı, bende çay yapacaktım, birlikte kahvaltı yapacaktık.
Her neyse pazartesi oldu ses seda yok, büyük ihtimalle gelemeyecek işi çıkmıştır diye düşündüm, bende yazmadım. Salı oldu öğleye kadar ses yok, geleceğine dair hiç bir ibare yok, tam öğle saatinde, bir de baktım bu arkadaş çıkmış gelmiş.
Bana geleceğini hiç haber vermeden çıkıp gelmiş, sözde kendisi poğaça alacaktı bende çay yapacaktım ve o şekilde gelip oturacaktı pazartesiden de bana haber verecekti ama maalesef kendisi bana pazartesiden haber gibi bir incelikte bulunmadığı gibi salı günü de pat diye çıkıp geldi her neyse hoşbeş ettik oturdu yarım saat kadar falan sonra kalkıp gitti buraya kadar tamam şimdi bu ziyaret nasıl olmalıydı bunu anlatmak istiyorum sizlere...
Öncelikle misafirliğe gideceğimiz kişinin müsait olup olmadığını soracağız birinci kural bu evine gideceğimiz ya da iş yerine gideceğimiz kişiye "müsait misin sana geleceğim" şeklinde bir söylemi hak ediyor bence çünkü ona sormadan kendi müsaitliğimize göre bir başkasını ziyarete gidemeyiz...
İkincisi müsait olduğu gün hangi günse o gün kararlaştırılmışsa ola ki bir işimiz çıktıysa gidemeyecek olursak karşı tarafa telefon açarak ya da mesaj yoluyla ulaşarak, "sana geleceğim dedim ama, benim şu işim çıktı o yüzden sana dediğim gün ve saatte gelemeyeceğim" şeklinde karşı tarafı incitmeden nezaket kuralları çerçevesinde gidemeyeceğimizi kendisini bilgilendirmeniz gerekiyor.
Söz verip işimizden dolayı gidemediğimiz misafirliğe uygun zamanımız olduğunda tekrar adım atacağız diyeceğiz ki, "geçtiğimiz günlerde ben sana gelmek istedim ama, bazı işlerim çıktığı için gelemedim, eğer ki müsaitsen şu gün şu saatte gerçekleştiremediğim ziyareti gerçekleştirmek için, sana gelmek istiyorum" şeklinde bir adım atacağız!
Gideceğimiz kişi müsaitse ona giderken götürmek için söz verdiğimiz her neyse onları alıp, söylediğimiz saatte, söylediğimiz yerde olmalıyız.
Söz verip tutmadığımız zaman karşı tarafa güven kırıklığı yaşatırız. İşte bu güven kırıklığı yaşandığı zaman, ağzınızla kuş tutmuş olsanız da, artık karşı taraf sizin Allah bir dediğiniz dışında, hiç bir sözünüze inanmaz. Söz verip tutmadığınız içinde karşı tarafta size karşı bir güvensizlik oluşmaya başlar.
Artık o saatten sonrada her doğrunuzun altında mutlaka bir yalan arar. Çünkü güven kırılmıştır. Güven ruh gibidir çıktığı bedene bir daha asla girmez. Tüm bu nedenlerden dolayı insanların size olan güvenlerini sarsmamak adına yukarıda bahsettiğim olayları gerçekleştirirken bu nezaket kuralları çerçevesinde hareket ederek davranırsanız, hem karşı tarafın güvenini sarsmaz olursunuz, hem de vermiş olduğunuz sözünüzü yerine getirmenin huzurunu yaşarsınız! Saygıyla...
Günün sözü;
Manzarası ne kadar güzel olursa olsun, seni inciten pencereyi kapat!…