Kayseri Ekspres Haber
HV
19 MART Salı 13:59
Advert Advert Advert

GÖÇMENLERDE SORUMLULAR

Ahmet TAŞ
Ahmet TAŞ
Giriş Tarihi : 07-08-2023 12:39

 

Tarih boyunca çok farklı sebeplerle yaşadığı toprakları terk edip başka topraklara taşınıp yaşayan insanlara göç eden anlamına göçmen, muhacir deyimleri ile hitap edilir.

Dünya hayatının başlamasından bu yana iklim değişikliği, savaşlar, iç çatışmalar, daha rahat yaşama, yeni yurt vatan tutma dahil birçok sebeplerle insanlar göç etmişler, muhacir olmuşlardır. Göç eden insanlar bir zaman sonra yeni geldikleri yerleri yurt edinmişler, yerli insan durumuna ulaşmışlardır.

Türkler Anadolu'ya Malazgirt Savaşı'ndan sonra geldiler diye yazar tarih kitapları. Belki daha önce gelenler de vardır. Türklerin gelmesinden önce de Anadolu boş arazi değildi, yine insanlar yaşıyor, ekip biçiyor, hayatlarını devam ettiriyorlardı. Türklerin gelip Anadolu'da beylikler, devletler kurmasından sonra daha önce burada yaşayanlarla birlikte hayatlarını devam ettirmişler, Anadolu'nun yerlileri olmuşlardır. Anadolu da Selçuklu ardından Osmanlı Devletleri dönemi özellikle Osmanlı'nın yıkım sürecine girdiği zamanda sığınma amaçlı gelen muhacirler olmaya devam etmiştir. (Kırım Tatarları, Kafkas Çerkez ve Çeçenleri, Arnavutlar, Boşnaklar, Cezayir Arapları bunlardan sadece bazılarıdır.) 

Son 40 yılda ise Afgan muhacirleri, Doğu Türkistan'dan Uygur muhacirleri, 2011 yılındaki Arap baharından sonra Suriyeli, Iraklı, Mısırlı, İranlı, Somalili ve diğer bir çok muhacir Türkiye'ye sığınma ve canlarını kurtarma amaçlı Türkiye'ye geldiler ve yaşamaya devam ediyorlar.

Bu muhacirlerin bir kısmı Batı ülkelerine giderken bir müddet kalmak için ülkemizdeler. Bir kısmı da ülkemize yerleşmek eğer güvenlik sağlanırsa ülkelerine tekrar dönmek için Türkiye'de bulunuyorlar. 

Gerek Türkiye'de gerekse Avrupa ve Amerika ülkeleri dahil başka ülkelerde bulunan muhacirlerin uluslararası anlaşmalardan doğan insanca muamele görme hakları var ama yine uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülükleri de var.

Muhacirleri barındıran ülkeler bu alanla ilgilenen birilerinin içleri Bakanlığı'na bağlı (Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ve bağlı teşkilatları) eleman alımlarında (İdareci, memur, tercüman) çok titiz davranıp önyargı ve ideolojik siyasi kaygılardan arınmış, insan haklarını öne alan, empati yapma kabiliyetli elemanları istihdam etmeli ve mutlaka çalışmalarını ve birimlerini devamlı denetime açık bulundurmalılar.

Muhacirler ise sığındıkları ülkenin elini kolunu sallayanın sorumsuzca gezip tozduğu bir yer olmadığını kendilerinin de sığındıkları ülke vatandaşları gibi yasalara, kurallara uymak zorunda olduklarını, uymamaları durumunda hukukun gereği yaptırımlara maruz kalacaklarını asla unutmamaları gerekir.

Bu konuda medya ve konuyla ilgilenen sivil kurumların da basın ve sosyal medyada yayınlanan muhacirlerle ilgili haberleri titizlikle ve ön yargısız araştırmalarını, muhacirin hakkını muhacire devletin hakkını devlete veren adaletli bir yaklaşım ve uygulama içinde olmaları gerekir.

Ne diyelim Allah hepimize basiretli, adaletli, ön yargısız, empati ve birlikte yaşama kabiliyeti olan davranış ve icraatlar nasip etsin.

YORUMLAR