Kayseri Ekspres Haber
HV
29 MART Cuma 08:34
Advert Advert Advert

ENGELLERİ ASAMAYAN İNSANLIK!

GÜLŞAH ÜNSAL
GÜLŞAH ÜNSAL
Giriş Tarihi : 03-12-2023 14:52

 

Kalbimin sıkıştığı yazarken yüreğimin acıdığı bir yazı oldu sevgili dostlar.
Neresinden başlayıp nasıl devam edeceğimi bilmediğim bir yazıya bir şekilde giriş yapmam gerekiyor. Aklımın yettiğince,  dilimin döndüğünce,  görebildiklerim ile  birilerinin gönlüne, hayatına dokunmanın umudu ile başlıyorum sözlerime.

 Neler yapabiliriz  düşüncesi ile atılımlar da bulunabileceğimiz bir farkındalık haftasındayız.
Bir ömre sığması gereken farkındalığın bir güne, bir haftaya sığdırılmaması gerektiği konusunda ki düşüncelerimin altını çizmek isterim.

Evet anlaşılacağı üzere kimisinin doğuştan kimisinin ise sonradan geçirdiği hastalık ya da travmalar ve  bazılarının da yanlış tedavi sonucun da özel birey olarak aramızda yaşamını sürdüren o güzel dostlarımızdan bahsediyorum. Bizlerin ne zorluklarla yaşayabildiği hayatı onların ne denli yaşayabildiğinin empatisini yapabiliyor musunuz? 
Acımasız insan zorbalığı,  önlerine çıkan her türlü engeller o insanların hayatını daha da zorlaştırıyor. Kimisi kamçılanır daha da güçlü olur iken bir diğeri daha hassas ruh ile içine daha fazla kapanarak kendini toplumdan soyutluyor. 
Olup bitenlerin tam bilincinde olamayan bazı özel bireylerin ise ailelerinin iç dünyalarında ki savaşı hissedebiliyor musunuz?

Toplum zorbalığı derken çok daha hassas toplulukları,  yardımsever ve destekleyici bireyleri, kurum ve kuruluşları bu durumdan tenzih etmek gerekir.  
Yapılması gereken girişimler elbette ki gerçekleşiyor fakat tam anlamıyla Avrupa standartlarında ki özel bireylerin yaşadığı koşul ve imkanlar maalesef ki ülkemizde tam anlamı ile gelişmiş değil. 
Bu anlamda özel dostlarımızın mağduriyetleri çok fazla!
Öncelikle toplumun o insanlara acıyarak ya da öcü gibi bakmaması gerekiyor. Onlar bizden biri, toplumun bir ferdi!
 Her yazımda insan olabilmenin gereklilikleri diye hassas dipnotlar düşmeye çalışırım. Evet "insan olabilmenin" gerekliliklerinden birisi de bu.
Kişilerin;
 zihinsel ya da fiziksel farklılıkları olan bireylere toplumun diğer fertleri gibi görüp, ayrıştırıcı özellikleri görmeksizin eşit yaklaşabilmek ve onları incitecek söz, ifade , yaklaşımdan uzak durmaya çalışmaktır. Bu insani yaklaşım evveliyat ile en önemli unsurdur. Sonrasında ise onların yaşam standartlarını yükseltecek girişimler gerekli.  Sosyal yaşam,  eğitim, ulaşımda onların standartlarına göre düzenlemeler getirilmeli.  Örneğin toplu taşıma araçları sandalye kullanan birey için gerekli koşulları sağlamıyor. Her ilde malumunuz tramvay yok.
 Bazı otobüsler rampa sistemi ile tasarlanıp üretilir iken her nedense o rampalarda arızalı oluyor. Kısmen kaldırımlarda rampa var fakat duyarsız toplum bireyleri tarafından rampalar işgal edilerek özel dostlarımızın mağdur olması sağlanıyor. O duyarsız, kural ihlalleri yapan kişilere de özel egitim verilmeli o ayrı!!
Özel rehabilitasyon ve eğitim merkezleri adında kurulan bazı merkez ve okullar da onların yaşam standartlarında olmadığı için eğitim ve tedavi amaçlı gittikleri binalarda aileleri ile birlikte fazlası ile sıkıntı çekiyorlar. Onların yaşamları ile ilgili kolaylıklar bazı bölgelerde düşünülmezken bazı bölgeler de ise her detayı ile düşünülüyor. İşte insanın aklının almadığı nokta bu!
Bu önemsememek mi, uğraşmak istememek mi ya da tamamen duyarsızlık mı?
 Gönül ister ki  ülkemizde ki bütün bölgelerde  yaşam standartları yükseltilerek özel vatandaşlarımızın refahı arttırılsın.
Olumsuz birçok durumun yanında güzel gelişmeleri görmek de sevindirici...
Haydi kısaca onlara da değinelim. 
İnternet üzerinden göremeyen bireyler için hazırlanan sesli kitaplar, yazılımcıların yine bu özel bireyler için geliştirdiği uygulamalar, telefon firmalarının özel tasarım cihazları, dokunarak okunabilen kitaplar vs..
Hatta geçen gün bir marketler zincirine gittiğim de göremeyen çocuklarımız için okuma kitapları ve eğitim setleri vardı. Duyarlılığa nasıl mutlu oldum anlatabilecek ifade bulamıyorum.  keşke bu örnekler gittikçe çoğaltılabilse ki umarım olacak!
Gerçekten çok inanıyorum,  inanmak istiyorum . O insanları anlamak, anlamaya çalışmak,  neler hissettiklerinin empatisini yapmak inanın zor değil. 
Bunu kendi dünyamızda anlamaya çalışmak için;
 Kapatın gözlerinizi yürümeye ve karşıdan karşıya  geçmeye çalışın, kollarınız yokmuş gibi işlerinizi halledin, oturun sandalyeye ya da hastaneye gittiğiniz de çekin bir tekerlekli sandalye ve onunla  merdiven inmeye ya da çıkmaya çalışın. 

Nasıl?

Bırakın yapmayı düşünce de bile nasıl yapacağım , düşerim endişesi içine girdiniz değil mi?
O insanların ne zorluklarla yaşamlarını idame ettirmeye çalıştıklarını anladınız mı?
Bu örnekler
Olabildiğince çoğaltılabilir.
O insanların sıkıntıları,  mağduriyetleri, toplumda bazıları tarafından bırakıldıkları manevi sıkıntıları o kadar fazla ki...

Ne kadar uzun yazdım,  sayfalar dolusu yazabilirim bu konuyu. Şu an herhangi özel bir durumumuz olmayabilir ama bizler de  birgün özel birey olabiliriz!
Onların sessiz feryatlarına kulak verip;
 Siz de ben de;
 gerekli kurum, kuruluş,  belediye,  bakanlık,  cumhur başkanlığının; yasalar, yaptırmlar, düzenlemeler,  icraatlar getirebilmesi için onların sesi olabiliriz.
 Lütfen Herkes, kim ne yapabiliyor ise elini taşın altına koysun. Mutlu birey, mutlu toplum demektir. 
Mutluluk huzur,  huzur başarı getirir. 
Ve lütfen hatırlamak için 3 Aralık gününe sığdırmayalım bu dostlarımızı...
Her fırsatta onları anlamaya çalışıp,  onlar için birşeyler yapalım. 
Farkındalığı her daim yaşayalım.
Ama öncelikle güzel çocuklar yetiştirelim lütfen,
 Öz saygıyı, kişiye saygıyı, sevgiyi, hoşgörüyü bilen, güzel görebilen evlatlar yetiştirelim.
İncitmeyen, alay etmeyen , küçümseyerek bakmayan,  dışlamayan... 
Bu farkındalık haftasında ilk yapacağımız iş bu olsun. 

"İnsanlık" mı?

Elbet engelleri aşacak!

İnanıyorum, çok güzel şeyler olacak!

Farkında,  duyarlı, sevgi dolu bir yürek diliyorum hepimize...

Bizim de aday olduğumuz bu hayata sevgi ile bakalım,
Elimizden ne geliyorsa yapalım efendim.

Sağlıcakla k alın...

YORUMLAR