İsveç ve Danimarka’da Kur’an-ı Kerime yönelik saldırılar devam ederken; o saldırganların yerel uzantıları da; Cuma Hutbeleri üzerinden İslam’ın emirlerine saldırıda bulunuyorlar. 04.08.2023 tarihli Cuma hutbesinden dolayı; Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali ERBAŞI hedef göstererek yeni bir saldırı başlatıldı. Hakka, halka ve hakikate uzak bir parti, Cuma hutbesinde yer alan, “Çalışanlarımızın ve öğrenci kardeşlerimizin en önemli farz ibadetlerinden birisi olan Cuma namazını eda edebilmelerine yardımcı olalım. İş yerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını Cuma namazının vaktine göre düzenleyelim” ifadelerini yargıya taşıdı. Ali Erbaş hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirten bu partinin avukatı “Laikliği savunmaya devam edeceğiz” diye de ekledi.
Düşünce özgürlüğünün ve ibadet etme hakkının öne çıkarıldığı ve savunulduğu bir yüzyılda; İslam’ın en belirgin birey ve toplum ibadetlerinden/eylemlerinden birisi olan; Cuma Namazının engellenmesi asla kabul edilemez. Hiçbir hukuk, din ve felsefe bu ibadetin yasaklanmasından yana olamaz. Hümanist felsefe ve postmodernizm en anlamsız şeyleri bile bireylerin hakkı olarak kabul ettiği ve saygı duyduğu bir zaman diliminde; Cuma namazına, Diyanet İşleri Başkanlığına ve Sayın Prof. Dr. Ali ERBAŞA yönelik saldırılar asla kabul edilemez. Bu hal insana ve onun inancına yapılan en büyük saygısızlıktır. Çağdışıdır. İnsanlık dışıdır. Faşizmdir.
Cuma Namazını zamanında/vaktinde kılmak Allah’ın emridir. İnsan Hakkıdır. Müslümanların vazgeçilemez, devredilemez ve ertelenemez ibadetidir. Özgürlük eylemidir. Cuma namazı hakkını gündeme getiren Diyanet İşleri Başkanlığı bir tavsiye niteliğinde gündeme getirmiş ve hutbeye konu edinmiştir. Ama tavsiye boyutunu taşıması eksikliktir. Hiçbir hak tavsiyeye ve ricaya konu olamaz. Ancak yasanın ve kanunların konusu olur. Dolayısıyla Cuma Namazının vaktinde kılınması ve çalışma saatlerinin ona göre düzenlenmesi bir zorunluluktur. Düzenlenmelidir.
Müslümanlar en doğal ve tabi olan ibadet etme haklarını; yüksek sesle ve bilinçle gündeme taşımalıdırlar. Yazarlar, çizerler, ilahiyatçılar, sosyologlar, akademisyenler ve namaz kılanlar ve de STK’lar; evet siz! Namazınıza, özgürlüğünüze ve bunların savunucusu olan Sayın Ali Erbaş’a ve Diyanete sahip çıkmalısınız.
Cuma namazını kılmak her Müslümanın hakkıdır.
Sayın Prof. Dr. Ali ERBAŞ yalnız değildir.
Diyanet sahipsiz değildir.
