Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet anlam ve önem bakımından Dünya’ya örnek oluyor.
100 yıl önce kurulan ve halkına tam bağımsızlık veren Cumhuriyet’i iyi anlamak ve algılamak lazım. Ülkemizin geldiği durumu göz önüne aldığımızda bazı eksikliklerden, sıkıntılardan bahsedebiliriz ama kişi hak ve özgürlükler konusunda hala Dünya’da iyi durumda olduğumuzu söyleyebilirim.
Mültecilere bile özlük hakları tanıyan bir Cumhuriyet’ten ve Devlet yapısından bahsediyorum.
Cumhuriyette İnsan çok değerlidir.
Bu nedenle Cumhuriyet’in insana daha çok değer kattığını düşünenlerdenim…!
Osmanlı Devleti’nden sonra yeni oluşuma doğru giderken Cumhuriyet rejimi kurulması ve insanlara bazı haklarının daha etkin verilmesi hususunu önemsiyorum.
Kurtuluş Savaşını öz kaynaklarıyla kazanan ve iyi bir şekilde anlaşılabildiği takdirde en iyi yönetim biçimlerinden olan Cumhuriyet’in insanlarımıza katkısı büyük…!
Gandi’nin Meşhur Hikayesi Gibi…
“İngiliz hegomanyasına karşı çıkan Gandi, bir keçi ile bir mağarada 3 ay yaşıyor.
Sadece keçinin sütünü içerek hayatta kalıyor. Ve mağaradan çıkışta halkına diyor ki gördünüz mü? Ben 3 ay bir keçi ile yaşadım. Bu keçi bizim.. Ben bir Keçi ile yaşayabiliyorsam, sizlerde yaşayabilirsiniz. İngiliz mallarını alarak fakirleşiyor ve onları güçlendiriyorsunuz. Sizlerde İngiliz malı almadan yaşayabilirsiniz!”
Bu meşhur bir hikayedir…
Bu Hindistan’da büyük bir akım başlatıyor.
Ve İngilizler, çekilmek zorunda kalıyor.
Gandi’nin bu “Keçi” hikayesinin ardından Hindistan bağımsızlığını alıyor!
Cumhuriyette insanlarımıza aslında öz kaynaklarıyla yaşamayı ve her bireyin değerli olduğunu gösteren bir yapıya sahip…!
Bugün bir ev tapusu alırken bile Cumhuriyetin ne kadar önemli olduğunu görebilirsiniz.
“Türk Milletinin Karakter ve Şiarına en Uygun yönetim şekli Cumhuriyettir” diyen Atatürk’ün bugün ne demek istediğini, Suriye, Filistin, Ukrayna gibi savaşın zulmüne maruz kalan ülkelerde bariz bir şekilde görebiliyoruz.
Cumhuriyet’in en önemli etkilerinden birisi ise bireylere, vatandaşlara verilen haklar…
Kişi hak ve özgürlükleri bakımından Cumhuriyet gerçekten önemsenecek kadar güzel ve değerli…
Birde Cumhuriyet’in bu yıl kutladığımız 100 ncü yılı çok önemli.
100 yıl yaşayan bir sistemin bazı eksikliklerden arındığı aşikar.
Cumhuriyetin kuruluş aşamasında verilen mücadele ve bazı antlaşmaların sona ermesi, hakimiyet ve bağımsızlık açısından değer kazanıyor.
100 ncü yılda Cumhuriyet daha anlamlı ve güzel…
Birde Cumhuriyet’i anar ve anlarken şehitlerimiz gözümün önüne geliyor.
Bana en manidar hatıraları onlar anlatıyor!
Cumhuriyet bize lise son sınıf öğrencilerinin Sakarya Savaş’ına gidip bir daha dönememesini anlatıyor.
Cumhuriyet bize Kastamonu’da sabah trene binip, 45 dakika bile yaşama tutunamayan binlerce Türk evladını hatırlatıyor. Çanakkale’yi, Çonkbayırı’nı Dede’mi ve Nine’mi hatırlatıyor.
Ninem derken Kayseri’de biz “Ebe” deriz aslında:
Ebe’m rahmetli anlatırdı:
O dönemde şehit olan çocukların toplum tarafından iyi bilinmesi için anne adıyla anılırmış…
Mesela Gül’ün İbrahim gibi…
Sen kimsin denildiğinde, ben: “Gül’ün İbrahim” derse, bilinirmiş ki, Bu şehit çocuğu…!
“Ebe’m 3 veya 5 yaşlarındaydım. Babamız şehit olmuştu. O Zamanlarda bulgur pilavı dağıtılırdı.
Bende giderdim annem ve kardeşlerime biraz olsun bulgur pilavı almak için…
Kap, gacak yok…
Antari’nin ( Uzun elbise-Kadın giysisi) önünü açardım, biraz ben küçücük ellerimle doldurmaya çalışırdım. Ellerim yanardı ama almalıydım. Ve ben bu pilavı kucağımdaki bez parçasında getirirdim hep birlikte yerdik. Çok çektik oğlum… Çoook… Allah’ımıza Hamd Olsun…
Devletimiz var. Devleti olmayanın hiçbir şeyi olmaz…!”
Bu nedenle diyorum ki… Sahip çıkalım Devletimize, Milletimize ve Cumhuriyetimize…
Cumhuriyet’i korumak ve kollamak lazım…
Bu Hepimizin Görevi!
100 ncü Yıl Kutlu Olsun…
Kalın Sağlıcakla…