Kayseri Ekspres Haber
HV
24 NİSAN Çarşamba 07:36
Advert Advert

CENNET KÖŞELEMİZDEN BİRİ BATI KARADENİZ

Ahmet TAŞ
Ahmet TAŞ
Giriş Tarihi : 31-08-2023 13:55

 

İklimler, yollar, kültürlerle bezenmiş ülkemizin her bölgesi ayrı ayrı güzelliklerle bezenmiş insanların her mevsim seyahat etmek, dinlenmek, yılın yorgunluğunu atıp hayata dinç bir şekilde başlamak için her mevsim her bölge ortam bulmamız mümkün.

Mazlumder üye ve gönüllülerinden oluşan aralarında emeklilerin, çalışanların, öğrencilerin ve çocukların bulunduğu 46 kişilik bir grupla 25,26, 27 Ağustos günlerinde Batı Karadeniz seyahatinde idik.

24 Ağustos akşamı akşam saat 20.00 civarında Kayseri'den hareketle başlayan yolculuğumuzun ilk durağı Kastamonu il merkezi oldu. Sabah namazı öncesi vardığımız Kastamonu'da ilk ziyaret yerimiz İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un halkı milli mücadeleye teşvik için hutbe irat ettiği Nasrullah Kadı Camii oldu.

Tarihi camide hem huşu içinde sabah namazını eda ettik hem de namaz sonrası bir müddet istirahat ederek yol yorgunluğunu atıp gün boyu devam edecek ziyaretler için enerji topladık. Namaz öncesi Kayseri Üniversitemizin değerli Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa hocamla karşılaştık, selamlaşıp hasret giderdik. Rektör Bey Kastamonu'lu, memlekete ziyarete gelmiş bizi görünce çok sevindi bir yardımının olup olmayacağını sordu biz de teşekkür ettik namaz sonrası birlikte fotoğraf çektirip ayrıldık.

Kastamonu, Anadolu'nun şirin mi şirin her tarafı tarih kokan, yeşillikler içinde, içinden akan etrafı çınar ağaçları ile süslenmiş camileri, mescitleri, hanları, müzeleri ve külliyeleri ile gezmeye doyum olmayan bir şehrimiz.

Kastamonu'da bir günlük gezi zamanımız olduğu için değerli insan Zühtü Aslan hocamın rehberliğinde kahvaltıyı müteakip hemen gezimize başladık. İlk ziyaret yerimiz Kasaba Köyünde bulunan Çivisiz Cami oldu. Bu bölgeye uzun yıllar hakim olup bölgeyi imar eden Candaroğulları döneminden bugüne ulaşmış taş duvarlı, iç mekanı hiç çivi kullanmadan tamamen ahşaptan yapılmış, halen ibadete açık güzel bir tarih ve kültür mirası burası. İki katlı bey mahfili, kapısı, minberi görenlere hayran bırakıyor. Camiyi hem doya doya seyrettik hem mescid namazımızı eda ettik.

İkinci ziyaret yerimiz İsmail Bey Külliyesi oldu. Candaroğulları Beyliğinden İsmail Bey'in yaptırıp topluma kazandırdığı külliye halen ayakta ve insanlığa hizmete devam ediyor. Camisi, aşevi, yolcular için konaklama hanı ve diğer müştemilatı ile güzel bir tarih mirası. Bugün sanat atölyesi ve hediyelik eşya çarşısı olarak hizmet veriyor.

İsmail Bey Külliyesinden sonraki durağımız müzeler gezisi oldu. Burada silah müzesi, dantel müzesi, şapka müzesi ve diğer birkaç bölümün bulunduğu güzel dizayn edilmiş birbirinden güzel eserlerin bulunduğu, ziyaret edenlerin keyifle gezeceği bir mekan burası. Ayrıca girişte müze ile ve Kastamonu ile ilgili brifing almamız da ayrı bir güzellikti.

Müzeler gezimizden sonra da cuma namazı vakti gelmişti. Cuma namazını Kastamonu'nun önemli şahsiyetlerinden Şeyh Şaban Veli Camisi'nde eda ettik. (Allah kabul etsin) Cuma namazından sonraki bölümde yeni rehberimiz Eğitim Bir Sen’in eski başkanlarından kıymetli dostum Zeki Karaman oldu. Onun rehberliğinde Kırk Direkli Cami, Yakup Ağa Külliyesi,Yılanlı Camii, İbn-i Neccar Camii, Aşir Efendi Hanı ve Abdurahman Paşa Lisesi müzesi ziyaret etme fırsatımız oldu. Kendisine teşekkür ediyorum.

Keyifli bir gezi yapıp oldukça da yorulduğumuz Kastamonu'da 2 saate yakın verdiğimiz serbest zamanın ardından Plevne Restaurant'ta yenen akşam yemeğinin ardından Kredi Yurtlar Kurumunun kız ve erkek yurdunda istirahata çekildik. 27 Ağustos sabah saat 8.00'de yine Plevne Restoranda yapılan kahvaltıyı müteakip Kastamonu'dan ayrıldık.

Safranbolu ve Karabük şehir merkezlerine uğramadan Bartın'ın Şirin ilçesi (Çeşm-i Cihan) Amasra'ya ulaştık. Fatih Sultan Mehmet Han'ın karadan ve denizden yürüyerek, kan dökmeden Cenevizlilerden aldığı inci gibi bir yer burası, üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada.

Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet Han buraya yukarıdan baktığında Çeşm-i Cihan (Dünyanın incisi) burası mı demiş. O yüzden burada Çeşm-i Cihan tabelaları oldukça yaygın.

Rehberimiz Mehmet Bey sağ olsun bizi otogarda karşıladı. Samimi, gayretli bir arkadaşımız. Şehir merkezi, kale surları ve kale içi mahallesi dahil bıkmadan usanmadan anlatarak bizi bilgilendirdi. Ada bölgesinde verilen molada çaylarımızı içip Karadeniz'in serin deniz havasını doya doya içimize çektik. Amasra da ekibimizi en çok memnun eden olay kuşkusuz 45 dakika süren Karadeniz sularında yaptığımız tekne turu oldu. Arkadaşlar bundan oldukça memnun kaldılar.

Tekne turundan sonra verdiğimiz serbest zamandan sonra oldukça rahatlamış olarak ve rehberimiz Mehmet Bey'e Teşekkür edip veda ederek Çeşm-i Cihan Amasra'dan ayrıldık. Bundan sonra Karadeniz ormanları içinde yeşillik tünellerinden geçerek tarihi konakları, evleri, hanları, camileri ile meşhur Safran memleketi Safranbolu'ya ulaştık.

Safranbolu şekerle yapılan lokum, sucuk, pişmaniye, çekme helva, ağaçtan yapılan hediyelikler ve mutfak eşyaları ve diğer hediyelik eşyaları ile ünlü, güzel ilçelerimizden biri. Verilen serbest zamanda yolcularımız namazlarını kıldılar, çarşıları gezip incelediler, hediyelik eşyalarını aldılar. Ama sanırım buraya doyamadılar ki burada biraz daha kalsak diye teklif ve temennilerini dile getirdiler.

Amasra'da Akşam yemeğini tarihi bir konakta hizmet yürüten öğretmen evinde yedikten sonra Kredi ve Yurtlar Kurumunun kız yurdunda istirahata çekildik.

Safranbolu'da Öğretmen Evi 3 ayrı binada hizmet veriyormuş. Kız yurdunda konakladıktan sonra 27 Ağustos Pazar günü sabah kahvaltısını Öğretmenevinin başka bir binasında yaptık. Güzel, temiz, nezih bir mekandı burası. Öğretmenevi müdürü Şakir Göktaş hocam sağ olsun akşam da sabah da bizimle yakinen ilgilendi, yardımcı oldu.

Safranbolu'da kahvaltıdan sonra müdür Şakir hocamla vedalaşarak Batı Karadeniz'in ve Bolunun incisi Abant'a ulaşmak üzere ayrıldık. Amacımız göl etrafında arabamızla tur atmak, fotoğraflar çekmekti ama buna izin yokmuş. Sadece biraz gezinti, gölü seyretme, dağ ve orman havasını teneffüs etmekle yetinip burandan ayrıldık.

Yol üzerinde Nurettin Tokadi türbesi ve mesire yerini ziyaret edip burada orman içinde rahatlatan gezinti ve hediyelik eşyalar almanın ardından Bolu'ya doğru yolumuza devam ettik. Öğle namazını Bolu'da ferah ve güzel bir ortamda eda edip birlikte yemek yemenin ardından Kayseri'ye dönmek üzere yolumuza devam ettik. Otobandan Ankara şehir merkezine uğramadan Kırşehir'de otobandan ayrıldık. Akşam namazını Kırşehir'de eda etmenin ardından hamdolsun 27 Ağustos pazar saat 22:30 sularında Kayserimize ulaştık. Bir otobüs olup yaşlısı genci, kadını erkeği ve çocukları ile bir aile ortamında oldukça anlayışlı ve yardımlaşmanın hakim olduğu gezi ekibimize, kaptanımız Mustafa Bey'e, İdris Bey'e çok teşekkür ediyorum.

3 gün süren tarih, kültür, tabiat ve kaynaşma gezimize katkı sunan Kayseri Hizmet İş Sendikası sekreteri Feyyaz Ünal Bey'e kıymetli dostum Fatih Yılmaz ve Kastamonu Hizmet İş Sendikası Şube Başkanı Mustafa Çağlı Bey'e, Kastamonu Yurt Kur Müdürü İbrahim Ömeroğlu'na, Kastamonu'da rehberimiz Zühtü Aslan, Zeki Karaman ve Uğur hocalarıma, Bartın SGK İl Müdürü Şaban Bey'e, Amasra Belediyesinden Necdet ve Mehmet Beylere, Safranbolu yurt müdüresi Sevim Eraslan Hanım'a, yol boyunca bize katkı sunan Ebubekir Adıyaman kardeşime çok teşekkür ediyor, Allah'a hamd ediyorum.

YORUMLAR