Kayseri Ekspres Haber
HV
19 MART Salı 13:02
Advert Advert Advert

GÖNÜL İNCELİĞİDİR!

Selda Avcı
Selda Avcı
Giriş Tarihi : 08-05-2023 20:18

 

Gerek sosyal arkadaşlıklar da, gerek ikili ilişkiler de, gerekse ailevi ilişkilerde olsun, bir insana, değer vermek, zaman ayırmak ona verilebilecek en paha biçilemez hediyedir. 

Başınızı kaşıyacak zamanınız olmasa bile, çok yoğun tempoda dahi olsanız, sizin için değerli olan, önem verdiğiniz kişi yada kişileri düşündüğünüzü hissettirmek, "nasılsın" deyip, onu merak etmek, onu görmek istemek, bunların hepsi birer gönül inceliğidir. Yani kişiye kendini önemli hissettirmek... 

Şimdi size cuma günü yaşadığım ve günlerdir beni sinire boğan ve halen de aklıma geldikçe, beni deli eden kişiyi gidip dövmemek için kendimi zor tuttuğum bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Geçtiğimiz hafta 1 Mayıs Pazartesi günü bir tanıdık şahıs bana selam verip, hal hatır sorduktan sonra, beni ziyarete gelmek istediğini söyledi.

Bu şahıs bana "Salı günü değil ama, Çarşamba yada Cuma günü sabah kahvaltıya gelirim. Sen bir şey yapma ben poğaça alır gelirim" dedi. Bana ne saat bilgisi verdi, ne de net bir gün...

Geleceğin günü bana net olarak bildir ona göre ben hazırlıklı olayım dedim. Bu şekilde bir konuşma geçti aramızda!

Çarşamba oldu bu şahıstan hiç bir ses seda yok, işi çıktı sanırım gelemedi, gelecek olsa haber verirdi dedim. Öyle geçiştirdim...

Normalde gelmeyi düşünen kişi bir gün önceden gideceği yere haber verir ve gideceği yere o ayak uydurmak zorundadır, gideceği yer ona uymaz. 

Perşembe günü yine geleceğine dair hiç bir ses seda yoktu. Yine ben işi çıktı büyük ihtimalle, gelecek olsa haber verirdi düşüncesindeydim. Meğer bu şahıs kendince plan yapmış ve karanlıkta bana göz kırpmış benim haberim yok!

Mesaimin kaçta başladığını defalarca kez konuşma esnasında konuştuk. Kaçta gelip, kaçta gittiğimi gayet iyi bilmesine rağmen, mesai saatimden yarım saat önce sözde iş yerime geliyor. Fotoğraf çekip bana atıyor geldim diye! Bende henüz gelmediğimi yolda olduğumu söyledim. 

Hatta kızımı dershaneye bile bırakmadım. "Kızım misafirim gelmiş kapı da kalmış sen bugün kendi imkanların ile gidermisin" dedim. Kızım da sağolsun anlayışla karşıladı. Birlikte çıktık, onu yolcu ettim. Apar topar ayıp oldu düşüncesi ile yola koyuldum. Telaş içinde yetişmeye çalışıyorum.

Geldim sağa sola baktım, kimse yok. Bu şahsa mesaj attım "geldim neredesin" diye... Bu şahıs bana ne dese beğenirsiniz, ben iş yerime geldim. Bana mesaj atması ve benim geliyorum dememin arasında sadece 9 dakika var. Ne ara geldin, ne ara gittin, amacın neydi...

Tüm bu soruların cevapları akşama kadar beynimde çınladı durdu öylece... O gün akşama kadar günüm zehir oldu. Epeyce bir süre sinirden gözüm döndü. Normalde sakin bir yapıya sahibim ama tepem atarsa, haksızlık, saygısızlık yapılırsa içimden bir canavar çıkıyor sanki, mani olamıyorum...

Yine ön yargılı davranmak istemedim. Bir iki arkadaşımı aradım, olayı anlatıp istişare ettim. Sakinleşmeye çalıştım. Onlarda benimle aynı şeyleri düşünmüş olunca ve bana haklı olduğumu söyleyince bu sefer beni tutun tutabilirsiniz.

Karşı tarafta bana bu saygısızlığı yapan kişiye artık ağzıma ne geldiyse saydım ve bir daha böyle üç kağıtçılık yapmamasını, alavere, dalavere çevirmemesi uyarısında bulundum. Olabilir insanın acil işi çıkar gitmek zorunda kalır, haber verir gider onu her şekilde anlarım. Fakat hiç bir şey söylemeden bana geldim demesi ile aradan geçen çok kısa bir süre sonra iş yerime geldim demesi, sigorta artırmaya yeter de artar bile değil mi?

Benim senden yanıma gel diye bir talebim olmadı, söyleyen sensin, sırf geldim yoktun demek için fotoğraf çekip atan da sensin dedim. 

İnanın hala maksadı neydi anlayamadım. Bahsettiğim şahıs kamuya mal olmuş bir isimdir. Bu yaptığı resmen hem saygısızlık, hem kul hakkıdır. Dürüst, mert ve sözünün eri olan bir insan kesinlikle bu şekilde davranmaz. 

Bunun içindir ki, bu şahsın sadece Allah bir dediğine inanıyorum. Onun haricinde bu şahıs bu saatten sonra bende yok hükmündedir. Yaptığı saygısızlık yetmezmiş gibi birde kendini haklı çıkarmaya çalışıyor. Güven ruh gibidir, çıktığı bedene kolay kolay girmez.

Şimdi de bu olayı anlatıp sizlere sormak istiyorum, sizce çok mu fevri davrandım? Yoksa haklımıyım?

Günün sözü;

İnsanlardaki yükselme arzusu, içindeki "aşağılık kompleksinin" bir göstergesidir...

YORUMLAR