İnsan vücudu yaşamsal fonksiyonlarını yerine getirebilmek için elektrokimyasal bir enerji sistemi kullanır. Vücudumuzun elektrikle işleyen bölümünü SİNİR SİSTEMİ oluşturur.
Canlılardaki bu elektriksel SİSTEM,
metallerdeki elektrik sistemlerinden çok daha fazla AVANTAJa sahiptir.
Bu avantajların başında
biyolojik sistemlerin
kendi kendini TAMİR edebilmesi gelir.
Örneğin parmağınızda bir kesik oluştuğunda
kısa zamanda bu yara iyileşir. .
►Trilyonlarca ATOM dan meydana gelen
insan vücudu
ELEKTRONların hareketiyle ortaya çıkan enerjiyle çalışır..
Etrafımızda gördüğümüz her şeyin yapıtaşı
ATOMdur.
Atomun içinde ise
proton, nötron ve elektron vardır.
Proton ve nötron çekirdekte bulunur,
elektronlar ise çekirdeğin etrafında
sürekli dönen hareketli taneciklerdir.
Protonlar pozitif,
elektronlar negatif elektrik yüklü,
nötron ise yüksüzdür.
Atomdaki elektron ve proton miktarı birbirine eşittir.
Bu eşitlik de atomun nötr durumda olmasına neden olur.
Atom fazladan bir elektron kazandığında
bu onu negatif hale getirir
ve denge bozulur.
Atom bir elektron kaybettiğinde ise
bu kez de pozitif yüklü olur.
Bu DENGESİZLİK
elektron akımı başlamasına yol açar
ve işte bu elektron akımı da ‘ELEKTRİK’ olarak tanımlanır.
►ELEKTROMANYETİK ALAN Gerçeği
Nefes almak, yürüyüp koşmak, yemek yemek, konuşmak, hareket etmek, kısacası yaşamımıza dair ne varsa
bu enerjiye ihtiyaç duyarız
ve bu enerji olmadan
vücudun
yaşamsal faaliyetlerini sürdürmesi
söz konusu bile olamaz.
İnsanın yaşamı boyunca
vücudunda gerçekleşen
sayısız HÜCRE FAALİYETİNİN TEMELİNDE
hep ELEKTRİK vardır.
Başka bir deyişle,
vücuttaki tüm kimyasal işlemler
elektrikle olup biter.
Peki insanın hücrelerinin ürettiği
elektrik
NE TÜR BİR ELEKTRİK,
yani (AC) alternatif akım mı DC (doğru akım) mı?
İnsandaki enerji elektrik enerjisi değilse,
hangi tür bir enerjidir?
Elektrik ise frekansı nedir, kaç volttur ve akımı ne kadardır?
İnsan vücudunun temel enerji kaynağı
kimyasaldır
ve elektrik temelli tek sistem olan sinir sistemi,
karmaşık bir haberleşme,
eşgüdüm ve yönetim sistemi olarak işlev görür.
__İnsan vücudundaki elektriği
(DC) ya da (AC) olarak sınıflayamayız__
İnsan vücudundaki sinyal iletisi,
sinir sistemini oluşturan nöronlar tarafından
iletilen atkılardan oluşur.
Bu sistem, bir AC ya da DC güç sistemlerinden çok,
bir TELGRAF SİSTEMİ ne benzetilebilir.
Telgraf sistemi, çeşitli KODLAR kullanılmak suretiyle
mesafeler arasında
elektrik sinyalleriyle
yazılı bilgi gönderilmesini sağlayan bir cihazdır.
Bizim vücudumuzda gerçeklesen ise
ELEKTRİKSEL BİLGİNİN
YAZISIZ AKTARIMI dır.
Yani ayağımıza batan bir dikeni
hissedip değerlendirme
ve tepki verme sırasında
elektrik sinyalleri ile bilgi akışı sağlanır..
►İnsan Vücudunda Nasıl Elektrik Üretiliyor?
Bu sorunun cevabı
aslında muazzam
bir DENGE nin
ürünüdür
ve oldukça şaşırtıcıdır.
Vücut, elektrik üretimini kendisi gerçekleştirir.
Bu görevi vücudumuzdaki trilyonlarca hücre
hep birlikte yerine getirirler.
Küçük birer ‘pil’e benzetebileceğimiz
hücrelerin
dış çevresi potasyum,
iç kısmı ise sodyum sıvısı ile doludur.
Tüm hücrelerde,
HÜCRE ZARLARI boyunca
bir VOLTAJ (elektriksel gerilim farkı) vardır.
Hücre zarındaki voltaj farkı
“elektrik potansiyeli” olarak ifade edilen
bir elektrik akımının oluşmasını sağlar.
Hücre zarının içerisindeki bu elektrik potansiyeline
“dinlenme potansiyeli” de denir
ve bu potansiyelin miktarı yaklaşık 50 milivolttur.
Bütün hücreler
bu potansiyel enerjilerini
hücre içindeki faaliyetlerini yürütmek için kullanırlar.
Ancak sinir ve kas hücreleri
diğer hücrelerden farklı olarak
bu enerjiyi fizyolojik görevler için de kullanırlar.
KAS hücrelerinde bu akım sayesinde
KASILMA gerçekleşirken,
SİNİR hücrelerinde bu akım
UYARI İLETİMİ sağlar.
Hücre zarı üzerinde
sadece belirli iyonların geçişine izin veren
KANALLAR mevcuttur.
Bu kanallar aracılığıyla
iyonlar hücre içine veya dışına hareket edebilir.
Artı ve eksi yüklü parçacıkların hareketiyle
hücre içi ve dışı arasında
elektriksel bir dengesizlik meydana gelir.
Hücre içi ve hücre dışı sıvılarındaki bu fark,
denge oluşana kadar
bir geçiş eğilimi oluşturur.
İçerisini dışarıdan ayıran hücre zarı
bazı iyonların geçmesine izin verirken
diğerlerinin geçişini engelleyen yarı-geçirgen özelliktedir.
Bu yüzden hücre,
elektriğe ihtiyaç duyduğunda
tüm yapması gereken,
elektrik devresini tamamlamak için
bu kanalların birini açmaktır.
► İnsan Beyni Kullanılarak Elektrik Üretildi
İnsan Vücudu'nda Üretilen Elektriğin Miktarı Ne Kadardır?
Bir hücrenin dışındaki yük ile
içerisindeki yük arasındaki fark
yaklaşık 50 milivolttur.
Washington Eyalet Üniversitesi’nden
farmakolog Prof. Steven M. Simasko’nun hesaplarına göre vücuttaki trilyonlarca hücrenin
ürettiği elektrik
toplanırsa elde edeceğimiz enerji,
40 watt’lık
bir elektrik ampulünün
aydınlatmasına denk bir enerjidir.
Bazı hücreler
diğerlerinden daha fazla elektrik üretir.
Bunun miktarı
hücrelerin yaptıkları işe
ve elektriği neden kullandıklarına göre değişir.
Örneğin sinir hücreleri ve kalp hücreleri
çok fazla elektrik üretirler,
çünkü sinir hücrelerinin,
mesajlarını uzak mesafelere iletmeleri gerekir
bu yüzden hem kendileri için
hem de bu mesajları iletmek için
daha fazla enerjiye ihtiyaç duyarlar.
►En büyük elektrik mekanizmalarından biridir insan vücudu
biz farkında olmasak da.
İçimizdeki muazzam elektrik sistemi
nefes aldığımız sürece
bizi yaşatmaya devam ettirecektir.