MHP Genişletilmiş Bölge İstişare Toplantısı büyük bir katılımla Kayseri’de yapıldı
MHP’DEN GÖVDE GÖSTERİSİ…
İstişare toplantısına başkanlık eden MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İsrail’in Gazze Ablukası ve ABD’nin bölgedeki tutumunu sert bir dille eleştirdi. Özdemir, “ İsrail Gazze’de insanlık suçu işlemektedir. Nerede bir zulüm varsa biz karşısındayız. Gerekirse bu yolda şehit oluruz” diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi “2024 Doğru Diyar Diyar Anadolu” programı çerçevesinde bölge istişare toplantısı Kayseri'de yapıldı. Yoğun katılım yaşanan toplantıda MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir: “ Sesimizin bütün cihanda yankılandığını söylemek lazım. Bugün Kayseri, Kırşehir, Kahramanmaraş, Nevşehir, Niğde, Yozgat ve Sivas Teşkilatlarımızla beraber toplantımızda 9 MYK, 7 milletvekilimiz, 7 il başkanımız, 79 ilçe başkanımız, 39 belediye başkanımız, 501 meclis üyemiz ve çok sayıda GİK ve İlçe meclis üyemiz katılım göstermektedir. Böylesine geniş kapsamlı bir toplantı Türk demokrasi tarihine geçecek, siyasi tarihinde bir ilk olacaktır, Türk dünyasına örnek olacak bir toplantıyı yapmak gurur vericidir” dedi.
ÖZDEMİR: GAZZE’DE SALDIRILAR SOYKIRIMA DÖNÜŞMEKTEDİR!
MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI İSMAİL ÖZDEMİR; “İSRAİL SALDIRILARINA KARŞI SERT ÇIKTI. NEREDE ZULÜM VARSA BİR KARŞISINDAYIZ” DİYEN ÖZDEMİR: “GEREKİRSE BU YOLDA ŞEHİT OLURUZ AMA ZULME İZİN VERMEYİZ”
Milliyetçi Hareket Partisi “2024 Doğru Diyar Diyar Anadolu” programı çerçevesinde bölge istişare toplantısı Kayseri'de yapıldı. Programa katılan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Özdemir şunları söyledi:
Özdemir: “Örnek bir toplantı yapmak gurur verici”
“İlçe ve il kongrelerini tamamlayan 7 ilimizle beraber Kayseri’de çok değerli fikir alışverişlerinde istişarelerde bulunacağız. Ve bu istişarelerimizle beraber de Milliyetçi Hareketin önümüzdeki dönemde 28 Mayıs seçimleriyle başlayan 31 Mart’ta devam edecek olan yerel seçimlerle birlikte şahlanış ve Türkiye için mücadelesinde yeni bir dönemde daha hep beraber olacağız.
Sesimizin bütün cihanda yankılandığını söylemek lazım. Bugün Kayseri, Kırşehir, Kahramanmaraş, Nevşehir, Niğde, Yozgat ve Sivas Teşkilatlarımızla beraber toplantımızda 9 MKYK MGK üyemiz, 7 milletvekilimiz, 7 il başkanımız, 79 ilçe başkanımız, 39 belediye başkanımız, 501 meclis üyemiz ve çok sayıda GİK ve İlçe meclis üyemiz katılım göstermektedir. Böylesine geniş kapsamlı bir toplantıyı Türk demokrasi tarihine geçecek, siyasi tarihinde bir ilk olacak Türk dünyasına örnek olacak bir toplantıyı yapmak gurur vericidir.
14 ncü Olağan Büyük Kurultayımız öncesi ilçe kongrelerimiz huzur ve çoşku içerisinde gerçekleşmiştir. Diğer siyasi partilerin kongrelerine bakıldığında bu olgunluk ve erdemliği göremiyoruz.
Bugün gelinen aşamada il kongrelerimizin tamamlanması nihayete ermek üzeredir. 14 ncü Olağan Büyük Kurultayımız 17 Mart 2024 tarihinde yeril seçimlerden 14 gün önce yapılacaktır.”
CUMHUR İTTİFAKI İLE SEÇİMLERE GİRECEĞİZ
“Bu kapsamda Mahalli idareler seçimlerinde tüm Türkiye’deki seçim çevrelerinde seçimlere Cumhur İttifakı kapsamında gireceğimizi tekraren ilan etmek isterim. Ve aynı çerçevede sayın genel başkanımızın talimatlarıyla Milliyetçi Ülkücü hareket bu yerel seçimlere üç temel esasla hazırlanmaktadır. Bunlardan ilki Mayıs seçimlerinde hem mecliste elde etmiş netice itibariyle hem de elde edilen sonuç itibariyle Türk milletinin iradesiyle göreve getirilen Cumhur İttifakı’nın başarısının devam etmesidir. Bu başarı sürecinin devam etmesi hiç şüphe yok ki merkezi yönetimle yerel yönetim arasındaki uyumun tesis edilmesiyle doğrudan alakalıdır. İşte bu sebepten ötürü yerel seçimlere hazırlandığımız birinci temel esas merkezi yönetim yerel yöneticiler arasındaki tam uyumun tesis edilmesi ve Cumhur İttifakı’nın mutlak başarısının sağlanmasıdır. İkinci temel hedefimizse bilhassa bugün Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliği altında ne yazık ki zillete ve zulme maruz bırakılan çamur, çukur ve çöp belediyeciliğiyle yirmi birinci yüzyılın şartlarına ve Türk milletinin kendisine yakışmayan bir yerel yönetim anlayışını sergilendiği 11 Büyükşehir Belediyesinde Cumhur İttifakı’nın başarısını sağlamak Cumhur İttifakı’nı zafere ulaştırmaktır. Bu anlamda da gayretlerimizi, çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Üçüncü aşamadaki hedefimiz de 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sebebiyle etkilenen on bir ilimizde de mahalli idareler işçilerinden tüm il ve ilçelerde Cumhur İttifakı olarak başarılı olacağımız inancımızı yaşıyoruz.”
MHP’Lİ BELEDİYE SAYISININ ARTACAĞI İNANCINDAYIZ
“Çünkü inanıyoruz. Çünkü Türk milletine sevdalıyız. Çünkü Cenabı Allah’ın rızasını biliyoruz. Türk Milletini Yirmi birinci yüzyıldaki büyük hedeflerine ulaştırmak azim ve kararlılığındayız. Bu çerçevede de inşallah 31 Mart 2024’te yapılacak olan mahalli idareler seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi daha önceki dönemlerde elde etmiş olduğu belediye sayısını da arttıracaktır inancını taşıyoruz”
Türkiye gündemiyle alakalı ve bölgemizde gelişen bazı vahim hadiselerle ilgili görüşlerini dile getiren MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir şöyle devam etti:
“Hain katiller sürüsü olan PKK terör örgütüne mensup iki terörist İçişleri Bakanlığımızı hedef alan hain bir terör saldırısı gerçekleştirdi. Bu terör saldırısından hemen önce de Kayseri, Develi'de veteriner olan bir vatandaşımızı şehit ettiler. Allah'a hamd olsun. Birileri bu terör nedeniyle Türkiye’yi bu girmiş olduğu kararlı istikametten döndüreceğini zannetti. Ancak başarılı olamadı. Bu tarihten çok kısa bir süre sonra da şanlı ordumuz Suriye'de bulunan PKK, PYD terör örgütüne ait alanları artık meşru hedef saydığını ve bu örgütle beraber hareket eden üçüncü taraf ülkelerinde biran evvel bu terör örgütünün kontrol ettiği alanlardan uzaklaştırılması çağrısında bulundu. Bu çağrıyı yaptıktan hemen sonra bölgede gerçekleştirilen operasyonlarımızda Amerika Birleşik Devletleri'ne ait NATO kapsamında güya müttefik olduğumuz bir ülkeye ait savaş uçakları teröristlere karşı girişilen mücadelede ülkemize ait bir SİHA'yı düşürdü. Bu durumun kabul edilir bir yanı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'nin orada vermiş olduğu mücadele meşru bir mücadeledir ve terör örgütlerine karşı hem Türkiye'yi hem bölgeyi hedef alan, özünde de bütün insanlığın düşmanı olan ve bütün dünyanın da terörist olarak kabul ettiği PKK terör örgütüne karşı verilen bir mücadeledir. PKK ile mücadele döneminde Türkiye'yle müttefik olduğunu iddia eden Amerika Birleşik Devletleri’nin ve askerlerinin bölgede ne işi vardı? Bu soruyu sormak da bizim en temel, en tabii hakkımızdır. Ve gelinen aşamada Amerika Birleşik Devletleri'nin Suriye'deki varlığının Türkiye için, Türkiye'nin milli güvenliği için bekamız için açık bir milli tehdit olduğu gerçeğini haykırmaktan geri durmayacağız. Varsın, birileri bu hain teröristlerle kol kola gezsinler. Türk Milleti her yerde mazlumun yanında olmaya, vatandaşının hakkını hukukunu korumaya kendi milli güvenliğini tesis etmeye yönelik kararlı duruşunu sergilemeye de devam edecektir. Ve böylelikle Kayseri'den Erciyes'in yiğit evlatlarının sesi olarak bir kez daha haykırmak istiyorum.
GAZZE’DE SİVİLLER HEDEF ALINMIŞTIR
Saygıdeğer misafirler böylesi bir dönemde Hamas’la İsrail arasında yaşanan çatışmalarla bizimle birlikte bütün dünyanın malumu olmuştur. 7 Ekim günü başlayan bu çatışmalarda çok sayıda sivil hedef alınmaya başlanmıştır. Dört yüz yıl Türk sancağı altında Türk milletinin adaletiyle, huzur içerisinde yaşayan Kudüs’ü Şerif ve çevresindeki coğrafya bugün ne yazık ki gözyaşıyla, ölümle, zulümle anılmaktadır. Bunu kabul edecek bir vicdan yeryüzünde yoktur.”
GAZZE’YE YAPILAN EYLEMLER SOYKIRIMA DÖNÜŞMEKTEDİR
“ İsrail'in sözde terörle mücadele adı altında Gazze'ye yönelik başlatmış olduğu eylemler gitgide bir soykırıma dönüşmekle ve açık bir insan hakları ihlaline, insanlık suçu haline dönüşmekte, bugün Gazze'ye su verilmemektedir. Bugün Gazze'ye elektrik verilmemektedir. Bugün Gazze'ye gıda giriş çıkışına müsaade edilmemektedir. Baktığınız vakit bu durumun insani hiçbir yönünün olmadığı hiçbir meşru gerekçenin de masum sivilleri hedef almayla bağdaştırılmayacağını ifade etmemiz lazım. Sayın Genel Başkanımız Milliyetçi Hareket Partisi'nin bu kapsamdaki görüşlerini geride bıraktığımız hafta icra etmiş olduğumuz Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki grup toplantımızda hem Türkiye kamuoyuyla hem de dünya kamuoyuyla paylaşmıştır. Bizim öncelikli hedefimiz, bir an evvel öncelikli olarak taraflar arasındaki ateşkesin tesis edilmesine yönelik girişimlerin başlatılması ve sonuç alınmasıdır. Bunun hemen ardındansa uygun iklim içerisinde karşılıklı güven verici adımlarla temellendirilen barış görüşmelerinde başlatılması gerekmektedir. Üçüncü adımdaysa 1967 sınırlarıyla tanımlanan bağımsız egemen ve toprak gücüyle haiz Filistin'in de artık dünya ülkeleri arasında yerini almasının vaktinin geldiğine inanıyoruz. Bu olmazsa Orta Doğu'ya barış olmaz. Ve Genel merkezimizde yeni dönem siyaset ve liderlik hukukumuzun açılışında da sayın genel başkanımız yeni bir çağrıda bulunmak suretiyle ile beraber İsrail'e komşu bulunan Mısır- Lübnan ve Suriye’nin de içerisinde alacağı bir mekanizmayla barış, huzur, güvenlik birliğinin kurulması çağrısında bulunmuştur. Bütün bu vahşetin, vahametin, zulmün sona erdirilmesi için hükümetimiz tarafından alınmış bulunan ve alınacak tüm tedbirlerin de arkasında olacağımız, yine sayın genel başkanımız tarafından ifade edilmiştir. Bizler içerisinde Gazze'den, Orta Doğu'da zulüm dursun, barış bölgeye hakim olsun istiyoruz. Sözde süper güç olduğu iddiasında bulunan bazı ülkelerin ve özellikleri Amerika Birleşik Devletleri'nin bazı konulardan yoksun, sorumsuz ve hiçbir suretle vicdanla bağdaşmayacak hareketlerini dikkatle takip ediyoruz. Bütün bunlar olurken kan dökülüyorken, savaş adı altında bölgede çatışmalar katliama dönüşmüşken hatta İsrail'de Filistin arasında yaşanan çatışmalar, bölgesel bir savaşa doğru evrilme riski taşırken Amerika Birleşik Devletleri'nin gemi göndermesinin akılla vicdanla barışık bir tarafı yoktur. Bu tam tersine ateşe benzinle gitmektir. Baktığınızda bu coğrafya herkesten çok Türk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hafızasının ve anılarının olduğu bir coğrafyadır. Burayı bizden daha iyi bilen kimsede yoktur. O sebepten dolayı bu savaş şartlarının daha da ağırlaştırılmaması gerekir. İsrail'i de kışkırtmak suretiyle görüyorsunuz ki; Amerikan Dışişleri Bakanı'nın ‘ben burada bir Yahudi olarak bulunuyorum’ demesinin devlet adamlığıyla bağdaşacak hiçbir yolu olmadığı gibi barışı arzulayan bir ülkenin mensubu ve sorumlu devlet adamı olmanın da bir alakasının olmadığını ifade etmek lazım. Ve bütün bunlar olurken bölgeye güya, gözdağı verdiğinizi söylüyorsunuz. Kimse kusura bakmasın. İsrail'in gerçekleştirdiği zulümler karşısında herkes sussa bile biz susmayacağız. Herkes dursa bile biz durmayacağız. Türkiye olarak Ecdadımızdan aldığımız emanetler millet ve devletçe sahip olduğumuz kültürün gereği, biz her zaman nerede bir zulüm varsa onun karşısında olduk, bundan sonrada olacağız. Gerekirse bu yolda yürürüz, şehit oluruz. Bayrak olur dalgalanırız, rüzgar olur, yıldırım olur, Kasırga da oluruz. Ama asla ve asla zalimin zulmüne geçit vermeyiz”
Bu arada İstişare Toplantısı Divan Heyeti şu isimlerden oluştu: Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, Genel Başkan Yardımcısı Filiz Kılıç, Milletvekili Ahmet Özyürek, Milletvekili Cumali İnce, Milletvekili İbrahim Ethem Sedef, Milletvekili Mustafa Baki Ersoy, Milletvekili Zuhal Karakoç Dora, MYK Üyesi İbrahim Uzun
Admin
